Duâ, belayı giderir

A -
A +

Vaktiyle bir kavimde, yaşıyordu üç adam. Bir yere giderlerken, bir dağda oldu akşam. Hemen yer aradılar, gecelemek üzere. Bir "mağara" görerek, sığındılar o yere. Lâkin koca bir "kaya", dağdan yuvarlanarak, Mağara kapısını kapattı tam olarak. İçlerinden birisi duâ etti: (İlâhî! Benim annem ve babam vardı ki pîr-i fâni, Onların yemeğini bizzât yedirmeyince, Ben hanım ve çocuklar yemezdik daha önce. "Rızân için" yaptımsa onlara bu hizmeti, Kaldır üzerimizden bu büyük musîbeti.) O böyle dediğinde, aralandı az kaya. Lâkin çıkamadılar yine de dışarıya. Bu sefer ikincisi, dedi ki: (Yâ ilâhî! Komşumuzun çok güzel bir kızı var idi ki, Onunla buluşmayı isterdim harâretle. Lâkin o, teklîfimi reddederdi şiddetle. Sonra bir "kıtlık" oldu, günlerce kaldılar aç. Nihâyet erzak için, oldular bize muhtâç. Ben bunu fırsat bilip, o kıza erzak verdim. Ve (Haydi teklifime Evet de şimdi!) dedim. O yine reddedince, kendime geldim o an. Tövbe edip vazgeçtim o günâhı yapmaktan. Bu işten, "rızân için" eğer vazgeçtim ise, Buradan çıkmak için, yardım et yâ Rab bize.) O kaya, biraz daha aralandı o vakit. Ve lâkin çıkmak için, değildi tam müsâit. Bu sefer üçüncüsü, dedi ki: (Yâ ilâhî! Amele tutmuş idim ücret ile ben dahî. Lâkin gitti birisi, ücretini almadan. Ben, onun ücretini çalıştırdım çok zaman. Birikti hesâbına, bir hayli mal ve davar. Bir gün gelip istedi ücretini o tekrar. Dedim ki: (Şu gördüğün öküz, koyun ve deve, Hepsi sana âittir, sür götür senin eve.) Yâ Rabbî, "rızân için" yaptımsa bu işi ben, Kaldır bu musîbeti, bizim üzerimizden.) O da Hak teâlâya, böyle niyâz edince, Taş kaydı biraz daha, kurtuldular böylece. ------ E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.