Öfkenin zararları

A -
A +

Bir gün hükümdâr Me'mûn, gelerek odasına. Yemek yemek üzere oturdu sofrasına. Ve lâkin hizmetçisi, çorbayı getirirken, Elinde olmaksızın, ayağı kaydı birden. Döküldü sıcak çorba Sultânın üzerine. Hiddetlendi hükümdâr derhâl hizmetçisine. Hattâ dövecekti ki kalkıp onu bir yaman, Akıllı hizmetçisi, vermedi buna meydan. Dedi ki: (Ey efendim, acele etmeyiniz. Dînin emri üzere lütfen amel ediniz. Bakın, buyuruyor ki Kur'ânda Hak teâlâ: Takvâ sâhibi kullar öfkelenmezler aslâ.) Teskîn oldu hükümdâr, onun bu sözlerinden. Dedi: (Peki vazgeçtim ben de sinirlenmekten.) Hizmetçisi dedi ki: (Başka bir âyette de, Buyuruyor ki: "Onlar, affederler elbette".) Bu da çok humuşattı sultânın öfkesini. Dedi ki: (Mâdem öyle, affettim ben de seni.) Hizmetçi, hükümdâra dedi ki en sonunda: (Sultânım iş bitmedi, devâmı var onun da. Bakın buyuruyor ki bu Rabbimiz bir âyette: Biz ihsân edenleri çok severiz elbette.) Bu söz de huzûr verdi hükümdârın içine. Bir kese "Altın" alıp, verdi hizmetçisine. ??? Yine Behâeddîn-i Buhârî hazretleri, Çok titiz davranarak, yer idi yemekleri. Bir gün, dâvet ettiler yemeğe kendisini. Geldi, fakat yemeğe uzatmadı elini. Dediler ki: (Efendim, helâldir yemeğimiz. Merak ettik, acabâ ne için yemezsiniz?) Buyurdu ki: (Yemekler helâldir gerçi fakat, Kızgın ve öfkeliydi yemeği pişiren zât.) Çünkü eğer bir yemek, pişer ise gaflet'le, Veyâ hazırlanırsa gadab ve kerâhet'le, O yemekten, insana olmaz fayda, bereket. Zîrâ şeytân ve nefis, karışır ona elbet. Ama eğer huzûrla, Besmele söyliyerek, "Neş'e ve sevgi ile yapılırsa bir yemek, Ondan her kim yer ise, kurtulur çok marazdan. Lezzet alır yaptığı ibâdet ve namâzdan.) > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.