Emanet kutu

A -
A +

"Hacı Bayrâm Velî"nin yaşadığı devirde, Askere çağrılmıştı, "bir genç" günün birinde. Yetîm ve öksüz olup, kimsesi yoktu, lâkin, Biraz mîrâs kalmıştı babasından garibin. Yâni az "Bilezik"le, birkaç da "Altın"ları, Vardı ki, bir kutuya koyuverdi onları. Ama kimse yoktu ki, bıraksın emâneten. "Hacı Bayrâm Velî"nin kabrine geldi hemen. Rûhuna okuyarak bildiği sûreleri, Dedi ki: (Yâ hazret-i Hacı Bayrâm-ı Velî! Vatanî vazîfemi îfâ etmek üzere, Bugün, hayırlısıyla gidiyorum askere. Lâkin şu elimdeki bir miktâr "Mücevher"i, Emânet edeceğim şu anda yoktur biri. Çâresiz geldim artık ben zât-ı âlînize, "Kutu"yu, emâneten bırakıyorum size.) Genç, böyle söyleyerek çıkıverdi türbeden. Ve müsterih olarak, askere gitti hemen. Aradan birkaç sene geçmişti ki nihâyet, Askerliği bitti ve köyüne etti avdet. Koyduğu "Emânet"i almak için de hemen, Koşup geldi türbeye, hiç vakit kaybetmeden. Tereddütsüz, ümitle türbeye girdiğinde, Gördü ki, "Çekmece"si durur aynı yerinde. Sevinçle yaklaşarak, dedi ki türbedâra: (Efendim, şu kutuyu yıllar önce bir ara, Askere gittiğim gün, ben koymuştum bir zaman. Şimdi döndüm askerden, alıyorum buradan.) O türbedâr dedi ki: (Al tabii evlâdım, Alabilecek misin ama onu bakalım. Çünkü ben, bu "Kutu"yu, vaktiyle birkaç kere, Alıp koymak istedim, daha emîn bir yere. Lâkin uğraştımsa da, bütün kuvvetimle ben, Milim oynatamadım o "Kutu"yu yerinden. "Bu işte bir hikmet var" diyerek en sonunda, O kutuya elimi sürmedim bir daha da.) O böyle dediyse de, genç uzattı elini. Oradan kolaylıkla aldı "Emâneti"ni. Yâni "Hacı Bayrâm"ın kerâmetiyle, yine, Çekmecesini alıp, dönüverdi köyüne. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.