Merkez Efendi "rahmetullahi aleyh" Adı Mûsâ idi

A -
A +

Henüz "Merkez Efendi" genç bir talebe iken, "Sümbül Sinân" ismini işitmişti birinden. Lâkin onun hakkında, bâzı dedikodular. Duyduğundan, ona pek eylemedi îtibâr. Ama gece rüyâda gördü ki kendi bizzât: Gelip, kapılarını çaldı o mübârek zât. İstemediği için içeri girmesini. Yığdı kapı ardına eşyâsının hepsini. Kendi de, eşyâların oturdu üzerine. Lâkin "Sümbül Efendi" kapıyı açtı yine. Eşyâlarla birlikte, yerde buldu kendini. Uyanıp, zor bekledi sabahın gelmesini. Vardı "Sümbül Sinân"ın câmideki vâzına. Oturdu o görmeden kürsünün arkasına. "Sümbül Sinân", Kur'ândan bir tefsir yapıyordu. Tefsîri bitirince hemen şöyle buyurdu. (Zannederim bu bahsi, anladınız mükemmel. Merkez Efendi bile anladı bunu güzel.) Daha yüksek mânâlar vererek tefsîrine, Onu dahî bitirip şöyle buyurdu yine: (Buna iyi anlayan olmadı bir ben hâriç. Merkez Efendi dahî anlamadı bunu hiç.) İşbu kerâmetini görerek o büyüğün, Talebesi olmakla şereflendi aynı gün. Düşündü ki: "O rüyâ doğru çıktı vallahi. Girdi gönül evime, ben istemesem dahî." Ve kısa bir zamanda, aldı mutlak icâzet. Sonra, kerîmesine tâlip oldu nihâyet. Hocası buyurdu ki: (Evlâdım, bir yük altın. Getir ki kolaylıkla hâsıl olsun murâdın.) "Peki efendim" deyip, alarak üç beş çuval, İçlerini, "Toprak"la doldurdu o gün derhâl. Ağızlarını dahî dikerek gâyet düzgün, Hocasının evine taşıttırdı aynı gün. Vaktâ ki çuvalları açınca, birden bire, Çil çil "Altın" döküldü çuvallardan yerlere. Hocası Sümbül Sinân, buyurdu ki: (Evlâdım! Aslâ altın değildi bundan benim murâdım. İstedim, hanım dahî bilsin de böyle seni. O dahî seve seve versin kerîmesini.) > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.