Şâbân-ı Velî "rahmetullahi aleyh" Minderin altında!..

A -
A +

Bir zamanlar birinin, bir zâta borcu vardı. O devrin parasıyla, "Beşyüz akçe" kadardı. Alacaklı adam da, zaman zaman gelerek, İsterdi parasını, hem de sitem ederek. (Biraz mühlet ver) diye yalvardıysa da ona, O mühlet vermeyince, çok üzüldü o buna. Çâresiz bir "velî"nin kabrine gidiverdi. Onu vesîle edip, şöyle duâ eyledi: (Yâ Rabbî, benim hâlim mâlumdur sana elbet. Bu velî hürmetine, bu âcize yardım et. Ödeyebilmem için beş yüz akçeyi buna, Bu borcum miktârınca parayı gönder bana.) O böyle hâlisâne duâ edip dönerken, Hâtırına "Şâbân-ı Velî" geldi âniden. Huzûruna vardı ki, kimse yoktu evinde. Diz çökmüş otururdu ibâdet mahallinde. O girince, mübarek gösterip minderini, Buyurdu ki: (Al bunun altındakilerini.) (Peki) deyip o dahî, alıverdi hepsini, O an "Şâbân-ı Velî", kaldırdı ellerini. Onun için şöylece duâ etti Allah'a: (Yâ Rabbî, bu kulunu darda koyma bir daha!) Bu kişi, hem "Para"yı, hem "Duâ"yı aldı ve, Sevinç ve huzûr ile, döndü ve geldi eve. Ve oradan aldığı parayı saydı hemen. Gördü ki, "borcu kadar" para almış o yerden. Koşarak gitti hemen o alacaklısına. Borcunu ödeyerek, şükretti Mevlâsına. Bu zât, bir sohbetinde buyurdu: (Ey insanlar! Bilin ki, her amelden âhirette "Hesap" var. O gün bütün günâhlar, olur hep âşikâre. Mahcûbiyet çok olur, bulunmaz ama çâre. Hâlbuki o işleri lâlettâyin bir insan, Görecek olsa eğer, mahvolur utancından. Ve hele sevdikleri, anne, baba, kardeşi, Görecek olsa eğer, ne hâl alır o kişi. Dünyâ ve âhirette mahcûb olmamak için, İsyân etmemelidir emrine Rabbimizin. Bu dünyâda, gülerek harâmı işleyenler, Mahşerde, ağlayarak Cehenneme girerler.) > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.