Her ânımız imtihan

A -
A +

"Sirâceddîn Şirvânî", buyurdu: (Ey insanlar! Günâh işlemeyin ki, Cehennem var, azâb var. İki niyetle olur işleri her kişinin. Ya "Allah için" olur, yâhut da "Nefsi için". Nefsi için yaparsa, hüsrândır netîcesi. Zîrâ büyük düşmândır insana kendi nefsi. Dünyâda en ahmak şey, bu "Nefs-i emmâre"dir. Zîrâ her bir arzusu, kendi aleyhinedir. O, yalnız bize değil, düşmândır Allah'a da. Ona yüz verilirse, azgınlaşır daha da. O, insanın koynunda, sanki "Yılan" ve "Akrep". Sokup öldürmek için, fırsatını kollar hep.) Bir gün de buyurdu ki: (Bu dünyâ "İmtihân"dır. Hattâ her ânımızda, birer imtihân vardır. An be an, ya kazanır, yâhut da kaybederiz. Acı olan şudur ki, yok bundan haberimiz. Günlük hayâtımızda, ne yapıyorsak eğer, "Doğru" şekli bir tektir, "Yanlış"tır ötekiler. Meselâ "Su içme"nin, çok şekli vardır, ama, İçlerinden birisi tam uygundur İslâma. Bir kimse, Besmeleyle, oturup, sağ eliyle, Üç yudumda içerse, "Doğru"dur bu hâliyle. Başka türlü içmeyi isterse onun canı, İçebilir ve lâkin kaybeder imtihânı. Bunun gibi sokakta, görse bir "Açık kadın", Bulur yine kendini içinde imtihânın. Zîrâ nefs-i emmâre ve şeytân der ki ona: (Kaçırma bu fırsatı, dön de bak şu kadına.) Lâkin kalbi ve rûhu, derler ki: (Bu iş günâh. Sakın ona bakma ki, nehyetti onu Allah.) O, kalbinin sesine kulak verip, o anda, Bakmazsa, o an için kazanır imtihânda. Nefsini tercîh edip, verirse karârını, O günâhı işler ve kaybeder imtihânı. Bunun gibi, bir günde, binlerce imtihân var. İnsan, "Hür irâde"yle bunlara verir karar. Bir yanda "Nefis, şeytân", bir yanda "Allah"ımız. Artık bize kalmıştır tercîh ve karârımız. Her işte, Rabbimizin emrini tercîh etmek, İçin de, dînimizi lâzımdır iyi bilmek.) > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.