Sabır ve şecâat

A -
A +

Bu dinde beğenilen güzel huy, kırk adettir. Bunlardan birisi de her halde "Sabretmek"tir. Sabretmek, günahlardan sakınmaktır evvelâ. Ve tahammül etmektir, gelince dert ve belâ. Malın veya evlâdın elden gitmesi gibi, Büyük musîbetlere sabreden bir mümini, Terâzinin başında, ona hesap sormaya, (Hayâ ederim) diye buyurdu Hak teâlâ. Belâ ve sıkıntıya sabretmek, (Azîmet)tir. Sabredenin yeriyse muhakkak ki Cennettir. Bir hadîs-i kudsîde nitekim Hak teâlâ, Şöyle buyurmaktadır sabretmeyen kullara: (Kazâ ve kaderime bugün râzı gelmeyen, Gönderdiğim belâ ve dertlere sabretmeyen, Çıksın benim mülkümden, başka bir Rab arasın. Hem de kulum olarak dünyada bulunmasın.) Hazret-i Ali dahî belâya sabrederdi. (Yâ Rab, bana sabır ver!) diye duâ ederdi. Cennete gireceği bildirilen fakir de, Hâline sabredendir, bir belâ geldiğinde. Beğenilen kırk adet güzel huy, ahlâk vardır. Bunlardan mühim olan biri de "Şecâat"tır. Tehevvür saldırganlık, 'Cübn'se korkaklıktır. Şecâate gelince, bunların ortasıdır. "Hikmet", iffet, adâlet, şecâatle beraber, Bütün iyi huyların özünü teşkil eder. Eğer tâbi olursa 'hikmet'e insan rûhu, Kesmiş olur 'gadab'la 'şehvet'e giden yolu. Böylece ulaşılır iffet ve 'şecâat'e. Bu ise bir insanı götürür saadete. Zulmedeni affetmek, 'Hilm'in ve 'Merhamet'in, En üst derecesidir hem dahî "Şecâat"in. "Şecâat" göstermenin lâzım olduğu yerde, Korkaklık yapan kimse, benzetildi merkebe. "Şecâat" sahipleri, dîne uygun ne ki var, Onları yapmak için ortaya atılırlar. Millete hizmet için çırpınırlar ve hattâ, Sevap olan işlerde yarışırlar âdetâ. Hakka tevekkül edip O'na güvenmelidir. Bu ise "Şecâat"in esası, temelidir. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.