Asrın Yesevîsi Ahmet Arvasi

A -
A +
Seyyid Ahmet Arvasi, zamanımızın eğitimci ve yazarlarındandır. Yaptığı hizmetlerden dolayı ona "Asrımızın Ahmed Yesevîsi" denilmiştir... Seyyid Ahmet Arvasi, zamanımız mütefekkir, eğitimci ve yazarlarındandır. Babası Van gümrük müdürlüğünden emekli Abdülhakim Efendi, annesi Cevahir Hanımdır. Dedeleri, Van-Bahçesaray'a bağlı Arvas köyündendir. 15 Şubat 1932 (H. 7 Şevval 1350)'de Ağrı ilinin Doğubayezid kasabasında doğdu. 31 Aralık 1988 (H. 22 Cemaziyel evvel 1409) tarihinde İstanbul'da vefat ettiğinde gazetemizin yazarı idi. Edirnekapı Kabristanında medfundur... İLK KİTABINI TALEBE İKEN YAZDI Ahmed Arvasi yedi yaşına geldiği zaman, babası Van'a tayin edilince ilk tahsiline Van'da başladı, Doğubayezid'de bitirdi. Ortaokula Ağrı'da başladı, Erzurum'da bitirdi. İmkansızlıklar yüzünden liseye devam edemediği için, Erzurum Erkek Öğretmen Okulu'na (sonra Nene Hatun Kız Öğretmen Okulu oldu) kaydoldu ve 1952 senesinde bitirerek, öğretmen oldu. Önce Konya'ya sonra Ağrı'nın Molla Şemdin köyüne tayin edildi... Buradan askere gitti. Askerlik vazifesini bitirdikten sonra tekrar öğretmenliğe döndü. 1958 senesinde Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümünü bitirdi. Eğitim Enstitüsünde okurken, Anadolu'dan gelen saf temiz gençlerin Enstitüdeki menfi propagandalarla dinlerini, imanlarını kaybettiklerine çok üzüldüğünü söylerdi. Bunun için ilk kitabı olan "Kendini Arayan İnsan"ı yazdı. Pedagoji bölümünü bitirdikten sonra, Erciş Öğretmen Okulu, sonra da Balıkesir Savaştepe Öğretmen Okuluna tayin edildi. "İnsan ve İnsan Ötesi", "Diyalektiğimiz Estetiğimiz", "Eğitim Sosyolojisi" adlı eserlerini bu zamanda yazdı... Senelerce Türk Milli Eğitimine hizmet etti. Ona, hayat tarzından dolayı "Asrımızın Ahmed Yesevîsi" denilmiştir... MÜBAREK BABASI MEMUR İDİ... Seyyid Ahmet Arvasi'nin babası Abdülhakim Efendi, Rüşdiye mezunu idi. Memur olarak çalıştı. Van Gümrük Müdürlüğü'nden emekli oldu. Tasavvufta Seyyid Fehim Arvasi'nin oğlu Seyyid Masum Efendi'den Halidî yolunu aldı. Ağabeyi Seyyid Abdülkadir Efendi bu yola intisab edince, ona da bu yolun bağlılarından olmasını teklif etti. "Daha gencim ve memurum. Sonra intisab etsem olmaz mı?" deyince, Masum Efendi ona Farisi olarak su beyti okudu: "Baharın taze yaprağı sarardı/Tenceremizin ateşi soğumakta..." Bu beyti söyleyerek daha önceki bir hadiseye işaret edip vefatlarının yakın olduğunu hissettirerek bu fırsatı kaçırmamalarını tenbih ve emir buyurmuştu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.