Kadir Gecesinin fazîleti

A -
A +

Bildiğiniz gibi bugün, Ramazân-ı şerîf ayının 24. günüdür. Takvîmlere göre, 5 Eylül (26 Ramazân) Pazar gününü 6 Eylül (27 Ramazân) Pazartesiye bağlayan gece, mübârek "Kadir Gecesi"dir. Sevgili Peygamberimiz buyurdular ki: "Kim, [fazîletine] inanarak ve sevâb umarak Kadir Gecesini ibâdetle geçirirse, geçmiş ve gelecek günâhları affolur." ON MÜBÂREK GECE "Bereketli, hayırlı, faydası bol, feyizli" demek olan "mübârek" sıfatıyle sıfatlanan ve İslâm dîninin kıymet verdiği "on gece" vardır ki, bunlar, hicrî-kamerî sene içerisindeki sıralarına göre, "1 Muharrem (Hicrî yılbaşı gecesi), 10 Muharrem (Aşûre Gecesi), Mevlid, Regâib, Mi'râc, Berât, Kadir, Ramazân Bayramı, Arefe ve Kurban Bayramı geceleri"dir. Bildirilen bu on geceden başka, Fıtır (Ramazân) ve Kurbân Bayramının diğer geceleri, Zil-hicce ayının ilk on gecesinden kalan 8 gece, Muharrem'in ilk on gecesinden kalan 8 gece ve her Cum'a ve Pazartesi gecesi de mübârektir. Büyük âlim ve velîlerden İmâm-ı Rabbânî'nin (kuddise sirruh) bildirdiğine göre, üç ayların üçüncüsü, kamerî ayların ise dokuzuncusu olan ramazân ayı, bütünü itibâriyle çok kıymetli ve şerefli bir aydır. Ramazân ayında yapılan bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâp, başka aylarda yapılan farz ibâdetlere verilen sevâp gibidir; bir farza verilen sevâp ise, başka aylardaki yetmiş farza verilen sevâp gibidir. Bu ayda ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene boyunca da bu işleri yapmak nasip olur. İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bu bilgileri, aslında Peygamber Efendimizden naklen bildirmektedir... Şüphesiz ki, Kadir Gecesi ramazan ayı içindedir; ama Kadir Gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bildirilmemiştir. Bu husûstaki hadîs-i şerîflerden birkaçı şöyledir: "Kadir Gecesini ramazânın son on gününde arayınız." (Müslim); "Kadir Gecesini, ramazânın son on gününün tek gecelerinde [21, 23, 25, 27 ve 29 gibi] veya ramazânın son gecesinde arayınız. Sevâbını umarak Kadir Gecesini ibâdetle geçirenin geçmiş ve gelecek günâhları affolur." (İmâm Ahmed); "Kadir Gecesi ramazânın 27. gecesidir." (Ebû Dâvud) Kadir gecesini soran bir zâta Peygamber Efendimiz: "Bu yıl, ramazanın ilk gecesi idi geçti. 27. geceyi ihyâ et! Ramazanın 27. gecesini ihyâ edene, vücudundaki kıllar sayısınca, hac, umre, şehîdlik ve gâzîlik sevâbı verilir" buyurdu. Hz. Âişe vâlidemize hitâben de, "13. gece idi geçti. Kadir Gecesini kaçırdıysan, 27. geceye kavuşursun. O geceyi ihyâ edersen, âhiret yolculuğu için azık olarak o geceki ibâdet sana yeter" buyurdu. Bu ümmetin en büyük âlimlerinden olan İmâm-ı Şâfiî, "Kadir Gecesi Ramazân-ı şerîf ayının 17. gecesi", Ehl-i Sünnetin reîsi İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe ise, "27. gecesi olması çok vâki olur" buyurmuşlardır. "(Daha önce) Kadir Gecesine rastlamış olan bir geceyi ihyâ eden, Kadir Gecesini ihyâ etmiş gibi sevâb kazanır" hadîs-i şerîfini düşünerek, sık sık vâki olan 27. gece ihyâ edilirse, o gece Kadir Gecesi olmasa bile, yine de büyük sevâba kavuşulur. BAZI ALÂMETLERİ... Okuduğu, ezberlediği kitaplar, sayılamayacak kadar çok olan, derin âlim, büyük velî, Ehl-i sünnetin göz bebeklerinden İmâm-ı Şa'rânî (kuddise sirruh) hazretlerinin uzun tecrübelerine dayanarak bildirdiğine göre, "Ramazan ayı, pazar günü başlarsa, Kadir Gecesi 29. gecedir. Salı başarsa 27. gece, perşembe başlarsa 25., cumartesi başlarsa 23., pazartesi başlarsa 21., çarşamba başlarsa 19., cuma başlarsa 17. Gecedir." Tabîî ki İmâm-ı Şa'rânî hazretleri, kendi keşfini bildirmiş ve "Ben, bu formül ile 30 sene Kadir Gecesine kavuştum" diye de ilâve etmiştir. Kadir gecesi, açık ve sâkin olur, ne sıcak, ne de soğuk olur. Hadîs-i şerîfte, "Kadir Gecesi açık ve mülâyim bir gecedir. Soğuk ve sıcak değildir. Sabâhında da güneş zaîf ve kızıl olarak doğar" [Taberânî] ve "Kadir gecesi açık bir gecedir. Sıcak ve soğuk değildir. Onda bulut yoktur. Yağmur ve rüzgâr yoktur. O gecenin sabâhının alâmeti, güneşin şuâsız doğmasıdır" [Taberânî] buyurulmuştur. Ertesi sabah güneş, kızıl olup, şuâsız doğar. "Kadir gecesinde köpek sesi duyulmaz" diyen âlimler de olmuştur. Ubeyd bin Ömer hazretleri de şöyle anlatmıştır: "Kadir gecesi denizde idim, denizin suyunu içtim, tuzlu değildi, tatlı ve hoş idi."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.