Cetvel, kırıldı...

A -
A +

Cetvel nedir, diye sormuştum ya bir önceki yazımda... Elbette cetvelin ne olduğunu bilmeyen yoktur. Fakat ne kadar lazım olduğunu; ancak arayıp bulamadığında fark edebilirsin, onu kaybettiğinde!.. Mimarların, inşaat ustalarının, marangozların, terzilerin eli altında hadi olmasın bakalım ölçü aletleri veya bakkalların, manavların hadi olmasın bakalım tartıları, işler ne çok karışır... * Ölçülü yaşamış ve hatta bir anlamda kendileri ölçü olmuş kimselerin yanında bulunmak da bazılarını rahatsız eder. Çünkü boyları, çapları, hacimleri hemen ortaya çıkıverir! Aslında kendi başlarına şahsî bir iddiaları olmayan bu cetvel gibi adamlar; bu doğal, sıradan halleriyle sıra dışı tesirler meydana getirebilirler. Fakat herkes bundan hoşlanmaz. Herkes bunu hazmedemez. Ve bu ölçülme duygusu, rahatsız olanlardan bazılarını ölçülerden uzakta tutar... Aslında bu durum ölçünün hatası değil, ölçülenin kusurudur! Fakat yaşayan kimseler bunu kolay kolay itiraf edemez! * Boyunun ölçüsü alınmaktan, tam da ölçülmeye alıştığını sandığı sırada; cetvelini, mezurasını, tartısını, ölçeğini kaybetmiş kişilerin haline benzer bir duruma düşmek... Manzaramız budur! Meğer gıdasının içinde yaratılan civcivler gibi şanslıymışız da, ah keşke bir de haberimiz olsaymış!.. Cevabı önceden yazılmış sorular gibi dolaşıyormuşuz meğer yanında!.. Şimdi ahh, bir de desen ki ansızın rüyama girip: "Varacağın adrese geldim senden bir adım önce... Varacağınız adrese geldim, sizden bir adım önce!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.