Ayıptan da öte!..

A -
A +

Sen kalkıp, hem de Saracoğlu Stadı Protokol Tribünü'nde Fenerbahçe yöneticisine "Seni gece evinden aldırırım" dersen, "bayanlar basketbolunda bile" olacağı budur!.. İşte "zehir zıkkım gibi" bir suçlama ve karşılık olarak "senin yapabildiğin" aslında "yapmasan da olurdu" cinsinden "cılız" bir cevap!.. Ve koca Galatasaray'ın "manevi değerleri" gene ayaklar altında!.. Samsun Basket Kulübü Başkanı Hüseyin Tayıncı diyor ki, Galatasaray Kulüb ü Başkanı Adnan Polat'a çektiği faksta: "Ne demiş İsmet Paşa: Bu ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalı. Bu namus meselesi her ne kadar göreceli bir kavram olsa da 'Karını yatağından alırım' sözlerinin sarf edildiği ortamda bulunanların bu konuda ne kadar hassas olabileceklerini zatı âlinizin takdirlerine bırakıyorum. Böyle sözler konuşanlarla aynı çatı altında olmayı bırakın, aynı güne şten faydalanmayı bilmek bile camiamıza tiksinti veriyor. Bu NAMUSLU İNSANLAR, bu hafta oynadığımız Galatasaray Cafe Crown müsabakasının başından sonuna kadar taraftarımıza, Yönetim Kurulumuza, Başkanımıza ve hatta eşlerine bile galiz küfürler ederek Şeref Tribünü'nün ismini cilalamışlardır." Dahası var, hem de "çok daha ağır" olarak ama, yerim müsait değil; dedim ya zehir - zıkkım bir açıklama ve Galatasaray'ın resmi sitesine "Zorunlu bir açıklama" başlığı ile koyabildiği cevap ise, hadi "suçlu olmanın" demeyeyim ama "sorumlu olmanın" tüm zafiyetini ortaya koyan, "zayıfın da zayıfı" birkaç cümle.. Tıpkı, "aslan kükremesine karşı kedi miyavlaması" gibi!.. Bakınız, Samsunluların açıklamasını da, Galatasaray'ın cevabını da "gazetelerde" okudum. Galatasaray basketbol taraftarıyla da, Basketbol Şube yöneticileriyle de "bu suçlamaları" hak etti, etmeye devam edecek!.. Basketbol maçlarında "bu kaçıncı" olay ve her defasında "Bizim suçumuz yok" açıklamaları; gelin de "şimdi" Galatasaray'ın "zorunlu açıklamasına inanın" bakalım, inanabilirseniz?!.. Ben diyorum ki; "Gece seni evinden aldırırım" diyecek zihniyette yöneticiler olduğu sürece, "bu olaylar olmaya devam edecektir!.." Samsun Kulübü'nün açıklamaları Galatasaray adına "utanç vericidir" ve "o maçı görmeyen, izlemeyen" ben, ne yazık ki "okuduklarıma bakarak" Galatasaray yönetimine değil, Samsun Kulübü Başkanı'na "hak veriyorum!.." Neymiş, "olaylardan misafir takımın bir taraftarı suçlu ve sorumlu imiş"; herhalde "Karını yatağından alırım" diye de "o bağırdı" değil mi?.. Ne yazık ki, "olaylara hep eyyam gözlüğü ile bakan" bir federasyon var ve "bu çirkinlikler" önlenemiyor; önlenemeyecek!.. "Vergi borcu var" diye Boks Federasyonu Başkanı'nı "koltuğundan etmek" için mahkemelere gittiğini duyduğum Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün, "bundan da beter bir mâli tablonun altında kaldığının Fizan'dan bile duyulduğu" bir zat - ı muhteremi, Basketbol Federasyonu Başkanı yapmak ve o koltukta tutmak için yaptıkları, işi işte bu noktalara kadar getirdi!.. Merak ediyorum, bu Federasyon, Samsun Kulübü'nün "maçın hakemleri ilgili olarak yazdığı" zehir - zemberek ifadeler için bakalım ne yapacak; zira "Basketbol Federasyonu Merkez Hakem Komitesi'nin cevabi açıklaması" tam da "Galatasaray'ın zorunlu açıklaması" gibi; püfff!.. Durum açık; hemen hemen birkaç maçta bir adı olaylara karışan "şube sorumlusu" Ahmet Dedehayır'a bile "Dur" diyemeyen bir Galatasaray yönetimi ve bir Basketbol Federasyonu ile karşı karşıyayız!.. Ve de o maçı seyrettikleri, olayları gördükleri hâlde, gazetelerine "tek kelime ile bile" yazmayan, yazamayan bir "basketbol" medyası ile!.. Yazıklar olsun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.