Gönlünden ne koparsa

A -
A +

"Hastalığın tedavisinin üç koldan yapıldığına inanan bir kültürden geliyordu. Önce hekim, uzman, ilaç, tedbir; ardından dua ve bir de belayı defeden sadaka... Eskiden camilerin, medreselerin köşelerinde sadaka taşları olduğunu da okumuş; bazılarını görmüş biriydi. Sadaka verenin de, sadakaya muhtaç olanın da ellerini sokup çıkardıkları o küçücük girintinin manevî büyüklüğü zihninde dolanıp duruyordu. Bir yabancının (Profesör Rosabeth Kanter) sözünden de epeyce etkilenmişti: "Bir toplumun veya şirketin değeri, en savunmasız durumdaki bireylerine karsı gösterdiği davranışa bakılarak ölçülür." Nasıl bir toplumuz ki, başımıza bunlar geldi? diyordu. Ona göre, krizler insanların birbirlerine saygı ve güvenlerini hepten kaybetmelerine yol açmıştı. Krizler aşılacaksa, insanların birbirlerine güvenebilecekleri duygusunu yeniden yaşatmak gerekiyordu. Bu fasit güvensizlik dairesi birilerince, bir yerden, bir şekilde kırılmalıydı. "Niye ben olmayayım?" dedi. İtalya'daki ünlü "askıya kahve" ile "askıdan kahve" hikâyesini hatırladı. Bazı müşterilerin "bir kahve bana, bir de askıya" diyerek iki kahvenin parasını ödediklerini, bazılarının da "bir kahve, askıdan olsun" diyerek para ödemediklerini hatırladı. Manavgat'ta ekonomik zorluklar içindeki aileleri kitap-gazete ile tanıştırmak amacıyla kısa adı ASKİGAZ olan Askıda Kitap ve Gazete Projesi başlatıldığını internette okudu. Araştırınca gördü ki, dünyanın dört bucağında, büyük küçük nice firma/marka/mağaza, "Gönlünden Ne Koparsa" uygulamalarıyla müşteri-firma arasındaki güvensizlik duvarını yıkmaya girişmişler. Oteller, havayolları, restoranlar, mağazalar belli odalarını, koltuklarını, masalarını, reyonlarını "gönlünden ne koparsa" programına ayırıyorlar, müşterilerine güveniyorlardı. Hele bir de İskoçya'da bir esnafın kapıya "bugün self-servis" notu yazıp çekip gittiği bir günün sonunda kasada paralar yanında "bize güvendiğin için teşekkür ederiz" notlarını da görünce, kararını verdi. Bir hafta boyunca, lokantasında beş masayı "Ne Verirsen Elinle, O Gider Seninle" yazısıyla donatacak, o masalardan müşterinin "Gönlünden Ne Koparsa" o kadar para alacaktı. En azından bir denemeliyim dedi. Bir süre denemeden ne çıkar ki? deyip son noktayı koydu." (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.