"Karşılıksız çek" problemine acil çözüm istiyoruz

A -
A +

Adalet Bakanlığı'na; 5252 saylı TCK'nın yürürlük ve uygulama şeklindeki geçici 1. maddesi 5237 sayı TCK'nın 2,5,7/2,45/1 ve 52. maddelderinden anlaşılacağı üzere, özel yasalardaki aykırı hükümlerin 31.12.2008 tarihine kadar uygulanabileceğ,i bu tarihten sonra 5237 sayı TCK'nın yukarıda bahsedilen maddelerinde ve genel hükümlerinde ceza nevi olarak hapis cezası ve gün para sistemi öngörüldüğü, bu durumda çek cezaları için düzenlenen para cezalarının uygulama kabiliyetinin kalmadığı biliniyor. 5728 sy. Temel Ceza Kanunlarına uyum amacı ile çeşitli kanunlarda ve diğer bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunda yapılan değişiklik ile çek yasasında değişiklik yapılmadığı, bu durumda çek yasasındaki müeyyidenin uygulama kabiliyetinin kalmadığı anlaşıldığından, cezanın durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtilen nedenlerle, 3167 sayılı kanun ve TCK'nın ilgili maddeleri uygulanabilirliğini yitirmiştir. Ceza hukuku otoriteleri Sayın Prof. Adem Sözüer ve Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'nın görüşleri de bu yöndedir. Türkiye genelinde Sarayköy, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Şişli 11. Asliye Ceza, Şişli 3. Asliye Ceza ve başka mahkemeler infazı durdurma kararı vermekteler. Hukukta, özellikle ceza yasalarında yorum ve kıyas olmaz. Anayasa kuralı olan bir taahhütten dolayı, kişilere hürriyeti bağlayıcı ceza verilemez şartı varken, genel kaide olan suçsuz ceza olmaz şartı varken, bazı mahkemelerin uygulayıp, bazılarının da karara devam etmesi hukukta kaosa neden olmakta. Bu durum da adalete olan güvenimizi sarsmaktadır. Buradan yetkililere sesleniyoruz; kanayan yara olan "karşılıksız çek" artık kangrene dönüşmüş ve içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Binlerce aile dağılmış, binlerce esnaf olmayan bir kanundan ceza evinde, onbinler kaçak yaşamaktadır. Esnaf intiharları artmıştır. Sesimizi duymanız için daha kaç esnafın intihar etmesi gerekecektir? Çok acil bir çözüm lazım. Bizler af istemiyoruz, yasal hakkımız olan özgürlüğümüzü, bir şans daha verilerek çalışıp borçlarımızı ödemek ve kul hakkından kurtulmak için kullanmak istiyoruz. Süleyman Can Çek borçlarına hapis cezası var da, kredi kartı ve senetlere neden yok? Ben küçük çaplı çekle çalışan bir esnaftım. 2006 yılı sonunda alacaklarımı toplayamadığım için iflas ettim. Kredi kartı borçları ve çek borçlarım vardı. Kredi kartı borçlarım çeklerden fazlaydı. İlk önce onları kapattım. Sonra çeklerimi ödemek için uğraşmaya başladım. Öğrendim ki çeklerime tutuklama kararı çıkmış. İlk defa başıma böyle bir şey geldi. Gidip konuştum. Alacaklı kişi bana, borcu ödemeden davadan vazgeçmeyeceğini söyledi. Ben de taksit taksit ödemeye başladım. Bir gün polisler yol çevirmesinde GBT'ye baktılar. Çekten dolayı tutuklamam var diye Metris Cezaevine götürdüler. Ödediğim paralar boşa gitti. Alacaklı tarafa haber gönderdim beni ilgilendirmez dediler. Cezaevinde öğrendim ki, Metris'in yarısından çoğu çek mağduru olanlarla doluymuş. Koğuşumda 16 kişi kalıyorduk. Bunların 9 tanesi çekten yatıyor. Toplam 160 koğuş var. Artık sayısını siz hesaplayın. Meğerse çek suçundan dolayı açılan davalarda devlet günlüğü 100,00 TL den ceza kesiyormuş. Yani yattığın her gün 100.00 TL yerine geçiyor. İşin garibi, borcun kadar yatıyorsun ama dışarı çıktığında borcun bitmiyor. Hâlâ alacaklı kişiye borçlusun. Benim borcum 8.350.00 YTL idi, yani 83 gün yattım. Sorarım size, içerde yatan bir insan nasıl borcunu ödeyebilir. Kaç kişinin yuvası yıkıldı, yazık değil mi? Bilseydim kredi kartlarını yatırmazdım. Çekleri yatırırdım. Madem çeklerden dolayı hapis cezası var, kredi kartına da hapis olsun, ya da senetle mal alana da olsun. F. Güneş Bir babanın çığlığı Ben emekli bir öğretmenim. Yetmiş yaşındayım. Bir oğlum var, üniversite mezunu arkaşlarıyla beraber ticarete başladılar. Önceleri çok iyi gidiyordu. Sonra işleri bozuldu. İki evim vardı, sattım, borçlularına verdim. Kredi çektim, bir kısmını da öyle ödedim. 30 bin TL. borcu kaldı, dört ay önce bu çeklerden ötürü oğlum tutuklandı. Günlüğü yüz liradan yatıyor. Devlete borcunu ödüyor, asıl borç duruyor. Devletimiz sağ olsun, böyle uygun görmüş. Yalnız genç delikanlı orada yatacağına çıksa bir iş bulsa, çalışsa daha iyi olmaz mıydı? Şimdi ben kredi borcunu mu ödeyeceğim, çek borçlarını mı ödeyeceğim, oğluma sigara parasını mı göndereyim, şaşırdım şu yaştan sonra. Seyit Dündar (Emekli Öğretmen)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.