Bizim aile...

A -
A +

Uykusuzken çekilmez oluyorum! Çay içmediğimde de... O gün ikisi birlikte mevcuttu. Gazetede ise sıra dışı bir kalabalık. Çekim yapılacakmış; spotlar, kameralar, bir yığın alet edevat ve insan. Tam "kardeş, hangi kanalda çıkıcaz?" havalarındaydım ki, çekim ekibinden bir bayan "şu masaya geçin oturun, fon olsun" dedi! Bana! Figüranlık teklif etti! Uykusuz ve çaysız olduğumu söylemiş miydim? Sahne gözümde canlanıyordu; fın fın fınn...dedektif maktul başında açıklıyor; "katil orta boylu sarışın, kamera kablosuyla boğmuş..." "ben sadece baş rolde oynarım! Uzun soluklu dizilerde, Oscar'lık eserlerde başrol! "diye çırpınırken geçti, geçti..." dedi birileri. Hadi bahçeye iniyoruz toplu resim çekilecek." Yazı işlerinden reklam servisine kadar herkes bahçede. Ay çocuklar gibi şeniz de... Boyunlar arasında görünen tek kelle olmamak için direk geçiyorum en öne. Hakkım bu benim! İlkokul fotolarında bile kısalar önde durur. Uzunlar yine ve yeniden arkalarda, sadece 'kafa' olarak çıkacaklar. Heh he..itiraz eden olursa "protokol görevlisiyim ben, Mustafa Necati beyi koruyorum" derim. Kim 'fotoğrafta nasıl öne çıkarım' hesabında, kim öndekine kulak yapma potansiyelinde, kim çaktırmadan saçı başı düzeltiyor diye bakınıyordum ki... Resul Amca tam arkamda; "Halime şimdi bakar bakar, bunları da yazar; dikkatli olun çocuklar!" dedi. Gülüştüler, ühüü, bana güldüler! Ben gülmedim... Fotoğraf çektirme sıkıntısına "acaba kadraja beni de alacak mı, ayağım nasıl dursa, elimi nereye koysam ki" gibi endişeler de eklendi. Genel eğilim elleri önde bağlamak yönündeydi. Muammer Erkul yanındakine danıştı ve "salla gitsin" cevabını aldı... Osman ve Ziya kamera arkasında, biz pozlarda. Ve, genel yayın müdürü haykırdı; "Arkadaşlar, ifade edemiyor muyum? Tamm, şu çizginin gerisinde duracaksınız!!" O ne ses, o ne tonlamaydı? Herkes "la kaç geliyoo!!" alarmı yapılmışçasına, o saniyede hiza aldı. Hizaya gel... dikkat!! ileri... bak!! Yazı işleri müdürü ise fotoğrafta yok. "şöhret afettir" bahanesiyle objektif fobisini inkar etse de, şimşek çaksa flaş patlıyor zannedip saklandığına dair rivayetler var... Çekim maratonu uzun sürdü, çoğu arkadaş Mona Lisa'ya döndü. Malum "fotoğraf çekiliyor gülmem lazım" kasıntısı sonucu suratta olmadık mimikler zuhur ediyor. Siz de göreceksiniz. Yakında çok yakında... Gazetenizin tüm çalışanları bir arada! Bu dev kültür sanat eseriyle ne yapacağız derseniz; poster olarak asabilir, noktaları (kafaları) birleştirip bulmacayı çözebilirsiniz. Hatta karalayabilir gözlük çizebilirsiniz. Gözlük bana yakışır ama sakal bıyık yapmayın çok küserim... Ni­nem diyor ki: Nerede birlik orda dirlik

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.