söz der ki

söz der ki "-Para kalbin kiridir... Çabuk bulaşır, zor çıkar..." (...Hanım koş yine etmiş, dedirten müthiş S.Ö.Z.leri) tuzaktan kumanda (...FLASH - Rüyanız Hayrolsun) İZLEYİCİ: Çocuğum küçükken kötü bir hastalık geçirdi. EMİNE HANIM: Evet küçükken beynindeki hücreler yanmış... *** İZLEYİCİ: Kocamın böyle boynunda ağrılar oluyor?... EMİNE HANIM: Evet sırtında da sıkıntı var. Senin kocana felç inecek bacım... itiraf reyonu (...isim: nevzat ozan ...şehir: bodrum ...yaş: orta yaş) Sitemizde bahçıvan olarak görev yapan Ahmet Çubukdar kardeşim başından geçen bir olayı anlattı, çok hoşuma gitti ve paylaşmak istedim. 10 yıldan bu yana Ahmet sitede bahçe ve çevre düzenleme işleri ile ilgilenir, onun ötesinde tüm yazlıkçıların da imdadına yetişen tek elemandır... Su kesildi Ahmet, elektrik açılacak Ahmet, bahçe sulanacak Ahmet, ilaçlama yapılacak Ahmet, Bodrum Havaalanından gecenin bir köründe birileri getirilecek Ahmet... Aşağı Ahmet yukarı Ahmet... Velhasıl Ahmet'imiz sitemizde görev yapan, son derece fedakâr, dürüst biri... Yine bir gün sitede ilaçlama yaparken, evlerine baktığı yazlıkçılardan Yaşar Teyze'den cebine bir telefon geliyor, "-Ahmet kriz geldi, acele gel" diye... Bizim yardımsever Ahmet'imiz, ilaç pompasını bıraktığı gibi, büyük bir hızla Yaşar Teyze'nin evine gidiyor ve heyecanla kapıyı çalıyor... Karşısında Yaşar Teyze'yi sağlıklı bir şekilde görmez mi?... Derin bir "Oh" çekiyor ve bozuntuya vermiyor... Meğer gelen kriz değil, Yaşar Teyze'nin yurt dışından siteye yeni gelen damadı Chris'miş... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) temel'in yeri Dükkân açılışı yapan adam; gelen çiçeğin üzerindeki, "Üzüntünüzü paylaşıyorum" notuna anlam vermeye çalışırken, tam o sırada çiçeği getiren Temel aramış... "-Çok özür dilerim efendim... Size gönderilen çiçeğinize yanlış kart takmışız..." "Önemli değil" demiş adam, "Bu tip yanlışlıklar hep olabilir iş hayatında..." "Ama efendim" demiş çiçekçi Temel, "-Sizin kart da bir cenazeye gitmiş, 'Yeni yeriniz hayırlı olsun' diye..." kadınlar&erkekler (..."Nasıl kaba erkek olunur" başlıklı "Ayşegül Levent" yorumu ) -"Bayan, hanımefendi, beyefendi" kelimeleri kesinlikle kullanılmamalı, diyalog kurulan kişiye yaşına göre "Bacım, abla, yenge, dayı" veya "Amca" kelimeleri ile hitap edilmelidir. -Tükürürken gırtlak gücünü kullanmalı ve olaya içten gelen bir sanat katmalıdır... -Otobüste, minibüste, trende ve tramvayda tek kişilik yeri kapmak için kalabalığı yararak ilerlemelidir... -Yemeğe gidildiğinde önce kendi siparişini verdikten sonra, "Ne yiyeceksen sen de söyle" demelidir... -Trafikte kurallara kesinlikle uyulmamalı ve acemi bir bayan şoför gördüğünde mutlaka sıkıştırmalıdır... -"Evet", "Tabii", "Neden olmasın" yerine "He he", "Hı hı", "Ha ne" kelimelerini kullanmalıdır... hayata dair... Üniversiteye başlamadan önce insan ilişkilerinin bir bilim olarak ele alınabileceğini bilmiyordum. Öğretmenim Mori'yle tanışıncaya dek buna inanmazdım. Fakat onun kitap sevgisi gerçek ve bulaşıcı. Bazen ders bitip herkes sınıfı terk ettikten sonra ciddi söyleşiler yapıyoruz. Bana hayatımla ilgili sorular soruyor ve ardından Erich Fromm, Martin Buber ve Erıcson'dan alıntılar yapıyor, kendi düşüncelerini bir dipnotmuşçasına dile getirerek alçakgönüllülük yapıyor. İşte ancak böyle zamanlarda onun gerçekten bir amca değil bir profesör olduğuna kanaat getiriyorum. Bir öğleden sonra yaş dönümü nedeniyle yaşadığım kafa karışıklığını dile getiriyorum; benden beklenenler ile benim kendim için istediklerim uyuşmuyor. "Sana zıtların geriliminden söz ettim mi hiç?" diyor. "Zıtların gerilimi mi?..." "Hayat bir dizi ileri ve geri çekilmeden ibarettir. Sen bir şey yapmak istersin, ama başka bir şey yapman gerekmektedir. Bir şey seni üzer, ama üzülmemen gerektiğini bilirsin. Bazı şeyleri elde veri olarak kabul edersin, fakat hiçbir şeyin garantisi olmadığını da bilirsin. Zıtların gerilimi, lastik bir bandı çekmek gibidir. Ve çoğumuz bunun ortasında bir yerde yaşarız." "Bir güreş müsabakası gibi" diyorum. "Güreş müsabakası mı" diye gülüyor. "Evet, hayatı o şekilde tanımlayabilirsin." "Peki hangi taraf kazanır" diye soruyorum. Bana gülümsüyor, gözlerinin çevresi kırışık, dişleri çarpık. "-Sevgi kazanır, sevgi hep kazanır..." (...Mitch Albom) İğnelik TÜY SIKLET POLİTİKACI Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu için, "Konuşmalarına çok fazla dikkat etmiyor. Çok konuşuyor, ölçüsüz konuşuyor, tartmadan konuşuyor, karizması zedeleniyor, bir hafiflik içerisine giriyor" dedi ve ekledi: "Kendisine bir tavsiyem var; çok fazla konuşmasın ve sözlerini, ölçerek, tartarak, doğru olduğunu bildikten sonra konuşsun!" Arınç, CHP Grup Başkanvekili iken de Kılıçdaroğlu'na, şöyle demişti: "-Ekranda kendisiyle tartışmam, bu bir sıklet ve denklik meselesi!.." Sefa Koyuncu sefa.koyuncu@tg.com.tr