söz der ki

söz der ki "-Sevgili, içindekini zaten vereceğin şeye bir bahane bulmaktır..." (...Kalbin elek olduğunu anlattığı müthiş S.Ö.Z.leri) tuzaktan kumanda (...SHOW TV - Evcilik Oyunu) YARIŞMACI KADIN: Kendi ellerimle hazırladığım bu pastalar şöyle önde dursun. Ne de olsa el nuru, göz emeğim... *** (...KANAL D _ Disko Kralı) OKAN BAYGÜLGEN Serdar Ortaç, besteleriyle gönlümüzde taht kuran, müthiş bücür bir arkadaşımızdır... kadınlar&erkekler (...Günümüzde evlenme ve boşanma istatistikleri, Mert Levent'ten) % 21: İnternet'ten e-mail ve chat yoluyla evlenenler, sistem error verince boşananlar... % 29: Akrabaların yardımıyla (Görücü usulü) evlenenler ve yine onların yardımıyla boşananlar... % 20: İlk görüşte aşık olup evlenenler ve dünyanın kaç bucak olduğunu görüşte boşananlar... % 23: Para cüzdanına kanıp evlenenler ve nikah cüzdanının daha pahalıya patladığını görüp boşananlar... % 21: Seyahat amacı ile yabancı bir erkekle evlenenler ve Anya ile Konya'yı görenler... temel'in yeri Askerler dağda eğitim yapıyormuş... Bir uçurumdan yukarıya iple tırmanma eğitimi veriliyormuş... Uçurumun tepesinde ipi tutma işinde de Temel görevlendirilmiş... Aşağıdaki askerler sırasıyla ipe tırmanmaya başlamış... Bir, iki, üç derken Temel'in yükü ağırlaşmış ve elindeki ip kaymağa başlamış... Temel aşağıya bağırmış; "-Ula uşaklar ipi sıkı tutun... Elime tu diyeceğim... " itiraf reyonu (...isim: b. yorulmaz ...şehir: istanbul... yaş: yirmisekiz) Babamın işyerine gitmek için Yenibosna'dan minibüse bindim... Orta yaşlarda bir abi bindi ve benim gibi en öndeki üçlü koltuğa, yanıma oturdu... Az sonra cebinden cüzdanı çıkarmak için hafifçe ayağa kalkan abimiz, minibüsçünün ani freni ile kafasını sert bir şekilde motor kabini üzerinde bulunan tahta para kutusuna çarptı... Bön bir bakışla yerine oturan abi biraz sarsılmış olacak ki, parayı minibüsçüye uzattı ve; "-Bi kısa Winston..." (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) bir film diyaloğu "-Bir kadını sevince, hayatta sizi alt etmiş olan her şeyden intikamınızı alırsınız..." (...Elegy filminden) İğnelik Kibrit kutusu: (Jüristokrasiye karşı, demokrasiye evet!..) KANADOĞLU, BU DEFA MORARDI! Anayasa değişiklik paketinin, daha TBMM'de görüşüldüğü sırada, 110 milletvekilinin imzasıyla 10 gün içinde iptal davası açılabileceği açıklamasıyla, CHP'ye kılavuz kaptanlık yapan Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesinin ret kararı karşısında şoke oldu. Daha önce, 367 dayatmasını ortaya atan, Anayasa Mahkemesinin -184. maddedeki kesin yasağa rağmen- anayasa değişikliklerini sâdece şekil bakımından değil, esasa girerek de inceleyebileceği hukuksuzluğunu savunan Kanadoğlu; açtığı kötü çığırın, 'metin yazma'ya kadar uzandığını görünce, "Bu kadarına da pes!" demek zorunda kaldı. Evet, yüksek mahkeme üyeleri, esasa girmesine girmişlerdi ama... Bu defa, hoş bir sürpriz yaptılar: "-Kanadoğlu, iptal kapısında heyecanla beklerken, yargıçlar, ret penceresinden çıkıverdiler!.." MAHKEMENİN HANDİKABI Habertürk'te, Balçiçek Pamir'in 'Karşıt görüş' programına katılan Sabih Kanadoğlu'nu, canlı yayına bağlanan Fatih Altaylı'nın sorusu bocalattı. İşte o soru: "TBMM'de kabul edilen metinden çıkarmalar olunca, yeni bir metin yazılmış oldu. Anayasa Mahkemesinin, anayasa metni yazma yetkisi var mı?" Esasen, "Mahkeme kendini Meclis'in yerine koydu" eleştirilerinin odak noktası da bu sorudaydı. Kanadoğlu, Altaylı'nın sorusunu, -TBMM'nin hakkını ister istemez teslim ederken- öfkeyle karışık bir şaşkınlık içinde cevapladı: "-Anayasa Mahkemesinin, anayasa metni yazma yetkisi yok!.." Sefa Koyuncu sefa.koyuncu@tg.com.tr