Talihsiz bedevi

Talihsiz bedevi çölde ağaca çarptı yine. O kadar çok sevimsiz yanlış vardı ki oyununuzda, anlatmakla bitmez. Bir kere maçın tamamında Sarp - Ayhan - Barış ve yanlarına sıkça sokulan Sabri ile oynuyorsunuz. Beyin - kas koordinasyonu problemi olan ve topun şiddetini ayarlamakta hep kusurlu davranan bu oyuncuların önüne, Higuen'le Messi'yi koysanız ne olur. Problemin büyüğü burada. Diğer tarafı da çarşamba yazımda belirttiğim gibi, G.Saray'ın bu tür maçları organize edebilecek kadar bilinci yok. "Yangın halinde kırınız" diye yazılı bir dolabın içinde Arda olmasa, dün gece Trömsö'den beter bir faciayla Avrupa'ya veda etmiştiniz. 2-0'ı bulduktan sonra topu tutmak, iki üç pası üst üste denk getirmek ve oyunu korumak gibi hasletlerin iki sezondur hiç görülmediği için maçı alıp elin Sırp'ına verdiniz. Maçın başından sonuna üstün oynamak marifetmiş gibi, hiç kıvanç duymayın. Çıkarken top kayıplarınız köy takımına bile umut verirdi. Daha bir hafta önce 10 kişilik bir takıma yenilmiştiniz. Demek ki, Arda yoksa geriye kalanlar sadece gol kaçırabilir, gol atamaz. Serdar'ın kendi kendine ilkel oyunu, mesela 70. dakikada Sabri'nin Pino'ya attığı top. Hele bu son söylediğim var ya, Sabri pas atmadı iftira attı. Dört metre önüne top isteyen adamın dört metre arkasına attı. Demek ki orta sahaya "koşan adam" aramayacaksınız, sizin ihtiyacınız orada "düşünen bir adam" bulmaktır. Öne çok adam koymak ve orta sahada yüzde doksan top kaybıyla oynamak Barcelona'nın PAF takımı bile yapmaz sizi. Eleştirilerim ağır kaçıyor olabilir ama unutmayalım ki organize olamayan bu camia, Avrupa'yı da kaçırmak üzere. Çünkü orada eleseler bile, bu oyun anlayışı ile ve bu tarz oyuncularla, ne UEFA'da başarılı olursunuz, ne de ligde. Ve ömrübillah hiçbir Fener maçını kazanamazsınız.