Ar-Ge hizmetlerini kiralayabilirsiniz!

A -
A +

Palavrası bol, icraatı az, hoş bir memlekette yaşıyoruz. Gazetelerin ekonomi sayfalarını açıyorsunuz, bilmem ne şirketinin patronuyla yapılan röportajı görüyorsunuz. Başlık da neredeyse her seferinde aynı: "Hamsiyle dünyaya açılacak", ya da "Bu sene yüzde 35 büyüyecek" veya "2015 yılında dünyanın en bilinen 10 markasından biri olacaklar". Artık bu uydurma başlıklara inanıp yazının tümünü okuyan vatandaş kaldı mı bilmiyorum, ama olur da haberin devamına göz atarsanız bu dediklerini nasıl yapacaklarına dair tek bir kelam bulmanız mümkün değil. Cek-cak, hepsi bu. KENDİNİ YENİLEMEYEN ÖLÜR Oysa dünya tahmin edemeyeceğiniz bir hızla değişiyor; iş dünyası tek kelimeyle yeniden kuruluyor. Bugün ve bunu izleyen günler ve yıllarda yenilik (innovasyon) yapamayan şirketlerin ve ülkelerin hiçbir şansı yok. Peki, bizde şirketler innovasyon konusuna nasıl yaklaşıyor? Az önce sözünü ettiğim gazete haberine benzer mantıkla. Bundan iki yıl önce beni Pazar Araştırmacıları Zirvesi'ne konuşmacı olarak davet etmişlerdi. Güzel bir toplantıydı. Benden önce sahneye çıkan ve büyük bir araştırma şirketinin genel müdürü olan nazik hanım yaklaşık 200 kişilik bir CEO kitlesiyle, şirketlerinin innovasyon (yenilikçilik) konusundaki yaklaşımlarını araştıran çalışmanın bulgularını sundu. Bizim CEO'ların verdiği yanıtları dinlerken kulaklarıma inanamadığımı fark ettim. Eğer bu abilerimizin söylediklerine inanırsanız, bizim memlekette bir innovasyon furyası başlamış ki durdurabilene aşk olsun. Meğer bütün şirketlerimiz harıl harıl innovasyon yapıyormuş. Hani yüzlerce büyük şirketin içini tanımayan birisi olsam vallahi ben bile inanacağım. İşin gerçeği şu: Ülkemizde 'innovasyon' sözcüğü her ne kadar popüler hale gelmiş olsa da, giderek içi daha boş olan bir kavram halini aldı. Nadiren şirketlerimiz innovasyonla ilgileniyor ve nadiren ileri teknoloji alanlarında yeniliğe yönelen şirketlerle karşılaşıyoruz. ENERJİNİN RÜZGÂRINI ALIYORUZ Mesela son yıllarda en moda yeni teknoloji alanlarından biri rüzgâr enerjisi yatırımları. Her büyük kişi çıkıp "enerji sektörüne giriyoruz" diye beyanat veriyor. Peki, biz bu yeni enerjinin nesini üretiyoruz? İnşallah sadece enerjisini. Ya türbinler? Onları aynen ithal ediyoruz. Bu türbinleri geliştirip yenileştirenler kimler? İspanyollar, Almanlar, Danimarkalılar. Rüzgâr enerjisi, yeni teknoloji sektörlerinden sadece bir tanesi ve ne yazık ki biz sadece tüketici olarak içinde yer alıyoruz. Daha yüzlerce yeni teknoloji alanı var ki adını bile anmıyoruz. Varsa yoksa yurt dışında mağaza açacağız ve yüzde 35 büyüyeceğiz muhabbetleri. Sevgili okurlarım, ülkemizin geleceği ve işsizliğin çözümü yeni teknoloji sektörlerindedir, innovasyondadır ve Araştırma-Geliştirmededir (Ar-Ge). Popülerliği hedefleyen ve reklam harcamalarına "editoryal destek" özellikli habercilikle ülkede gelecek bilinci oluşmaz. AR-GE'YE ÇOK İHTİYACIMIZ VAR Bütün akıllı insanlar sizin şirketinizde OLAMAZ... Bunu diyen P&G'nin CEO'su A.G. Lafley, "şirketin bir yıl içinde çıkaracağı tüm yeni ürünlerin yüzde 50'si dışarıdan edinilecek bilgilerle geliştirilecek" kuralını getiriyor... Kendimi bildim bileli "ülkemizin Ar-Ge'ye ihtiyacı var" lafını duyarım. Ama işin realitesine bakınca, ciddi Ar-Ge faaliyeti yaptıklarını söyleyenlerin bile fazlaca ciddiye alınamayacağını gözleriyle görmüş olan biriyim. Yani bizim ülkemizde ekonomi basını vasıtasıyla tanıtılan iş dünyasının iç gerçekleri tamamen farklı. Öyle ciddi Ar-Ge merkezleri olan firmaların sayısı çok az. Gerisi, 'rudimenter', yani başlangıç seviyesi diyebileceğimiz düzeyde yerler. Ama adamların gazetedeki demecine baksan sanırsın NASA benzeri Ar-Ge merkezleri var. Bir kez, özellikle de sanayi firmalarının bilmesi gereken bir şey var ki o da ciddi Ar-Ge olmadan dünyadan anlamlı bir pay alma şansı yok. Ama size şöyle güzel bir haber verebilirim. İŞLER KOLAYLAŞTI Dünya artık öylesine değişti ve değişiyor ki, bugün sadece kendinize ait dev bir Ar-Ge merkezi oluşturmanıza gerek bile yok. Dünyanın yedi düveline yayılmış akıllı insanları ve bilim adamlarını kullanmak suretiyle fabrikanızın en ciddi teknik sorunlarına çözüm bulmanız mümkün. Geçtiğimiz 10 küsur yılın bu anlamda belki de en önemli gelişmelerinden biri bu. Bu konunun dünyada popüler hale gelmesinde rol oynayan en belirgin kişi, ABD merkezli Procter &Gamble (P&G) firmasının CEO'su A.G. Lafley. 2001 yılında şirketin başına geldiğinde P&G'nin borsa değeri yüzde 50 azalmışken, Lafley çok kısa bir zaman içinde borsa değerini yüzde yüzden daha fazla arttırıyor. Adamların bu başarısının altında birçok neden var, ama bunların en önemlilerinden biri Ar-Ge ve innovasyon meselesine yaklaşımları. Dilerseniz bu alanda yaptıklarını kısaca anlatayım ki ilgili olan şirket yöneticilerimiz de bu girişimlerden feyiz alsınlar. Lafley işin başına geldiğinde, innovasyonun ve yeni ürünlerin P&G için ne denli önemli olduğunu ısrarla vurgulayarak bir dizi girişimde bulunuyor. Şirketin Ar-Ge merkezi inanılmaz güçlü ve inanamayacağınız sayıda insan çalışıyor: 8.500 kişi. Ben geçenlerde Bosch Automotive şirketinin Almanya'daki üst yöneticilerinin biriyle yaptığım sohbette Ar-Ge merkezlerinde 24 bin kişinin çalıştığını şaşırarak öğrendim. Bu rakamlara bakın, ondan sonra gazete röportajlarında dünya markası olacağız diyen iş adamlarımızın ciddiyetini teraziye koyun. Ar-Ge merkezlerinde toplam 8.500 gibi çok büyük bir kadro çalışıyor olmasına rağmen Lafley şöyle diyor: "Dünyadaki bütün akıllı insanların bizim Ar-Ge merkezimizde çalıştığını kimse söyleyemez... Neden bu kadar kasıntı oluyoruz ki? Neden dünyadaki diğer akıllı insanların bilgilerinden faydalanmıyoruz?" Bunun üzerine şöyle bir kural getiriyor: Şirketin bir yıl içinde çıkaracağı tüm yeni ve yenilikçi ürünlerin yüzde 50'si şirket-dışı kaynaklardan edinilecek bilgilerle geliştirilecek. Bu amaca yönelik olarak da şirketin Ar-Ge tedariğini tüm dünyaya açmış oluyor. INNOCENTIVE.COM ÇOK PRATİK P&G daha önce üniversitelerle ve diğer bilim adamlarıyla iş birliği içine girmemiş değil. Girmiş girmesine ama bu iş birlikleri hiçbir zaman sistematik ve istikrarlı olmamış. İhtiyaç ortaya çıktığında bir proje yaptırıp ondan sonra bir diğer ihtiyaca kadar ilişkileri askıya alıyorlarmış. Şirket dışındaki bilim dünyasıyla sistemli ve sürekli bir ilişki oluşturmak için 2002 yılından itibaren internet-bazlı arama motorları oluşturma yoluna gitmişler. Mesela bunlardan birisi NineSigma isimli arama motoru. İnternet-bazlı bu arama motoru vasıtasıyla teknik problemi olan bir şirketle, bu problemi teknik olarak çözmeye yetkin şirketleri bir araya getirebiliyorlar. Ama bundan daha enteresanı ve bizim ülkemizde sanayi üretimi yapan okurları ilgilendiren şirket-dışı Ar-Ge tedarik kaynağı, www.innocentive.com denilen site. Bu site P&G'ye ait değil. 2001 yılında kurulmuş olan özel bir şirket. Yani size de bana da hizmet verebiliyor. InnoCentive Inc. bir tarafta ARAYANLAR (Seekers) adını verdikleri ve teknik problemleri olan şirketlerle, diğer yandan ÇÖZÜCÜLER (Solvers) adını verdikleri çözüm konusunda uzman şirketleri ve kişileri bir araya getiriyor. Sistem şöyle işliyor: Diyelim ki sizin şirketiniz tarım makinesi veya kimyasal madde üreten bir şirket. Üretim sürecinizde bir türlü üstesinden gelemediğiniz bir probleminiz var. Bu problemi bir aşabilseniz karşınıza yepyeni pazar ve satış fırsatları çıkacak. Etrafınızdaki üniversitelere soruyorsunuz, tatminkâr bir cevap alamıyorsunuz. Kendi elemanlarınız da zaten çözebilecek olsalar problemi çoktan çözmüş olurlar. Bu durumda elinizi kolunuzu bağlayıp Allah'a dua etmekten başka yapacak bir şeyiniz kalmıyor. İşte InnoCentive tam bu noktada devreye giriyor. Sizin şirketiniz siteye girip 'ARAYAN' olarak üye oluyor. Şirketinizin adını hiç belirtmeden, tüm dünyadaki bilim adamlarının katılmakta olduğu bu foruma şirketinizin teknik problemini bildiriyorsunuz. Örneğin "belli bir kimyasal maddeyi belli bir maliyetin altında nasıl sentezleyebilirim?" gibisinden bir soru soruyorsunuz. Siteye sunduğunuz her araştırma daveti, problemin teknik olarak ayrıntılı açıklamasını, ne zamana kadar cevapları kabul edeceğinizi ve ne kadar ödül vereceğinizi içermek zorunda. Diyelim ki cevabını aradığınız soruna 10 bin dolar ödül vermek istiyorsunuz; bu rakamı kaydınızda belirtiyorsunuz. İŞTE KİRALIK AR-GE SİSTEMİ InnoCentive adlı site benzerleri Ar-Ge hizmeti almak ve vermek isteyenlerin buluşma noktası olmuş... Çözücüler grubu, bu tür problemleri çözmek amacıyla siteye kaydoluyorlar. Bu Çözücüler de isim belirtmiyorlar ama diyelim ki bunlardan birinin teknik çözüm önerisi sizin şirketiniz tarafından kabul edildi. Site aracılığıyla bu kişiye ödülünü ödüyor ve probleminizin çözümünü kendi Ar-Ge merkezinizin dışından temin etmiş oluyorsunuz. Ödül olarak verilen rakamlar 10 bin dolar da olabiliyor, 3 milyon dolar da. Örneğin 2006 yılında Pfizer4Life şirketi, Lou Gehrig hastalığı denilen hastalığın tedavisine yönelik bir biomarker geliştirecek olana 1 milyon dolar ödül önerisinde bulundu. Ama ödüller genelde 10 bin ila 100 bin dolar seviyelerinde cereyan ediyor. Bugün 175 farklı ülkeden 160 bin çözücünün üye olduğu site, şirketiniz için bulunmaz değeri olan bir Ar-Ge merkezi olma özelliği taşıyor. Daha doğrusu KİRALIK ve dev boyutlarda bir Ar-Ge merkezine erişim olanağı sunma özelliği taşıyor. BOŞUNA KENDİNİZİ YORMAYIN İşte P&G şirketinin patronu A.G. Lafley tüm şirketine bu siteyi yoğun olarak kullanmalarını şiddetle öneriyor. Benim de tüm ülkemiz sanayi üretimi yapanlarına önerim şu: Bu ve benzeri sitelere girip inceleyin, buralardan istifade edin. Bugünün ileri teknoloji ve yenilikçilik dünyasında sadece kendi imkânlarınızla yenilikler bulmaya çalışmak kadar gereksiz bir düşünce yoktur. Dünyanın daha yeni yeni önümüze koyduğu bu olanaklardan sonuna kadar yararlanmayı bir beceri olarak geliştirmeliyiz. İnternette kiralık Ar-Ge merkezleri Hizmetlerinden yararlanabileceğiniz bir başka açık innovasyon platformu da, 2006 yılında Kanada'da kurulmuş olan Innovation Exchange Inc. isimli şirket. InnoCentive sitesi ağırlıklı olarak ilaç, kimyasal ve sanayi alanlarındaki arayıcılarla çözücüleri bir araya getirirken, Innovation Exchange sitesi ürün, hizmet, süreç ve iş modeli geliştirme konularında da problemi olanlarla çözüm önerileri olan kişiler ve şirketleri karşı karşıya getiriyor (innovationexchange.com). Bir başka internet-bazlı açık innovasyon platformu, Hindistan'ın Delhi kentinde merkezi olan Ideawicket.com. Kıssadan HİSSE Yenilikçilik ve Ar-Ge yetenekleri olmayan şirketlerin gelişme ve büyüme şansları da yok. Ama ne var ki artık bir şirketin tüm Ar-Ge etkinliklerini kendi dükkânının içinde bulundurmasına da gerek yok. Sayıları giderek artan innovasyon paylaşım siteleri, teknik problemleri olan şirketlere makul ücretler karşılığında çözüm üretebiliyorlar. Hatta öyle bir dünyaya doğru gidiyoruz ki, yakında şirketler ellerindeki patentleri internet siteleri üzerinden açık artırma yoluyla satmaya başlayacaklar. Devir uyanık olanların devri. Devir yenilikçiliğe açık olanların devri. Devir, dünyadaki değişimleri izleyip bunlara adapte olanların devri. İşkembe-i kübradan şirket büyütme beyanlarının devri çoktaaan geçti...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.