Mehmet Oruç'un son iftarı

A -
A +

Cetvel nedir bilmeyen var mı? Elbette yoktur... O zaman Mehmet abiyi anlatmak zor olmayacak! Onun hayatı her çeşit problemimize cevaplar vermekle geçti. Hiçbir soru karşısında asla kıvırmaz, menfaat gözetmez ve doğru olan neyse onu küt diye yüzümüze söylerdi... Alışmak biraz zordu, ama ondan vazgeçmek (en azından benim için) imkânsızdı! * O beni, memleketin bir araya gelmiş her çeşit ressamı-karikatüristi arasında görmüştü ilk defa, ben de onu dinî yazılar hazırlayan ekipte. Aslında "Bizim Sayfa"nın yüz yüze kapanan karşılıklı sayfalarındaydık onunla... Fakat Mehmet abi bir hanımlara hiç yaklaşmaz, bir de piyasanın o bilinen yazar/çizer takımından uzak dururdu. Bu yüzden, yıllarca birbirimize karşı hep temkinli olduk! Fakat hiçbir zaman kopmadık, ayrılmadık... * Kuzuluk Kaplıca Evleri'nin temelleri atılırken, elindeki planları açıp: "Nerden istiyorsun" dedi... "Seninki hangisiyse oradan istiyorum, dedim... Çünkü sen, zaten iyice araştırıp en güzel yeri almışsındır. Ve ben de seninle aynı yeri seçersem, Kuzuluk tatilimizde bir arada bulunma ihtimalimiz olmaz" dedim! * Nice tatlı hatıralarla dolu bunca yıl nasıl geçmiş?.. Fatih beni bulup: "Bugün babamı gör" dedi. Bir saat sonra evindeydim. Sağ yanı üstü yastığa dayanmıştı. Konuşma esnasında "Kanın ne senin" diye sordu. "A pozitif" dedim. "Aynıymış" dedi... Mehmet abi, seninle kanımız da aynıymış, ne güzel... (Devamını muammererkul.com'da anlattım, görüntülerini de koydum.) Tam bir gün sonra, vefat haberi geldi. Özet olarak: Aslında, Mehmet Oruç için iftar vaktiydi ölüm!.. Artık sana nimetler afiyet olsun Mehmet abi. Mekânın Cennet olsun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.