Sarkozy'nin çapsızlığı

A -
A +

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Fransa'daki devlet başkanlığı seçimleri yaklaştıkça telaşlanıyor. Fransa'da yapılan kamuoyu yoklaması sonuçları onun moralini alt üst ediyor. Kamuoyu yoklaması sonuçları Sarkozy için seçimin çok zor geçeceğini gösteriyor. Bu sonuçları gören Sarkozy, önce en dişli rakibi olarak gösterilen eski İMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ı bir otel odası operasyonu ile devre dışı bıraktı. Bununla yetinmedi; Libya'daki iç karışıklıkta rol üstlenerek 'Muzaffer Komutan' edası ile öne atıldı. Şimdi de Fransa'da bir oy fazla alabilmek için azınlıklara mavi boncuk dağıtıyor. Fransa'nın ulusal çıkarlarından çok kendi çıkarını düşünerek sayıları 500 bini bulan Ermenilerin oylarına gözünü dikmiş durumda. Bu maksatla," Soykırım İnkarı" yasa teklifini Fransa Meclisi'nin gündemine aldırdı. Büyük bir ihtimalle bugün bu yasa teklifi Fransa Meclisi'nden geçecek."Sözde Ermeni Soykırımı" iddialarının reddini suç sayan teklifin yasalaşması için Fransa Senatosundan onay alması gerekiyor. Şu anda Fransa'nın başında üç kuruşluk oy için ülkesinin Türkiye ile ilişkilerinin kesilmesini göze alabilen öngörüsüz bir lider var. Sarkozy, Türkiye'nin, bölgenin bir aktörü haline gelmesinden ve Orta Doğu, Kafkasya, Balkanlar ve Kuzey Afrika'da etkin rol üstlenmesinden ciddi rahatsızlık duyuyor. Türkiye bu coğrafyalarda Fransa'nın eski sömürgesi olan ülkelerde Fransa'dan daha etkili. Bu gerçek Sarkozy'i çıldırtıyor. Sarkozy, Ermeniler'e yakın bir isim. ASALA terör örgütünün avukatlığını yapan bir isim bugün Sarkozy'nin kabinesinde bakan. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan açık açık Fransa'daki Ermeniler'den Sarkozy'e oy vermelerini istiyor. 'Soykırım' çok önemli ve sonuçlar doğuran bir kavram. Hiç kimsenin keyfi olarak siyasi amaçlar için kullanabileceği bir kavram değil. BM'nin "Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması" ile ilgili bir sözleşmesi var. Bu sözleşmede soykırım net olarak tanımlanmış. BM'nin 1948 yılında kabul ettiği bu sözleşme; soykırımın oluşması için ispatlanması gereken maddi ve manevi unsurları kapsıyor. Türkiye bu sözleşmeye dayanarak konuyu Lahey Adalet Divanı'na taşıyabilir. Mahkeme'den 1915 olaylarının soykırım olup olmadığına karar vermesini isteyebilir. Hepimiz, Ermeni ırkçılarının sözde soykırımın 100'üncü yıl dönümü olan 2015 yılına kadar konuyu tüm dünyanın kabul etmesini sağlamayı hedeflediklerini biliyoruz. Bu nedenle ülke olarak bu işi ciddiye almamız ve bir strateji geliştirmemiz gerekiyor. Bağımsız bir araştırma komisyonu kurup, bu komisyonun arşivlerimizde ve yabancı arşivlerde çalışmasını sağlamamız lazım. Çıkacak sonuçları da dürüstçe dünya ile paylaşmamız lazım. Dediğim gibi hamasi nutukları bir kenara bırakıp kısa vadede bu tasarının Fransa Senatosu'nda oylamasını engellemenin akılcı yollarını bulmamız, uzun vadede de gerçek bir araştırma komisyonu ile dünyadaki bu konu ile ilgili tüm arşivleri tarattırmamız gerekiyor Gerisi boş laf.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.