Bu olay, PKK'ya nefes aldıracak
Terörle mücadelede jetlerimiz PKK'lı diye kaçakçılık yaparken sınırı geçmeye çalışan 39 köylüyü vurdu. 29'u aynı aileden 35 vatandaşımızı kaybettik. Sinat-Haftanin bölgesinden Şırnak'a geçmeye çalışan kaçakçıların kullandığı güzergah PKK'nın en yoğun geçiş yaptığı, sivillerin girmesine izin verilmeyen aslında kaçakçıların da uzun yıllardır uzak durduğu bir bölge. PKK'nın bu bölgede kampları var. Kaçakçılar katırlarla kaçak mazot ve sigara taşıyormuş. Bölgede PKK elebaşlarının toplandığına ilişkin 'yanıltıcı' istihbaratın bu kazada büyük payı var. Ölen vatandaşlarımız Uludere ilçesinin Ortasu köyünden, hepsi akraba. Goyan aşiretine mensup olan bu köylü kardeşlerimizin geçim kaynağı koruculuk maaşı ve kaçakçılık. Bu köyde askerimizle birlikte operasyonlara katılan silahlı 80 köy korucusu var. Büyükler korucu, çocuklar kaçakçılık yapıyor. Gülyazı ve Ortabağ köylerinde de benzer durum var. Saat 20.00 sularında sınırdan geçerek köye ulaşmaya çalışan ilk grubu 'asker yolu tuttu' diye akrabaları ikaz edip durdurmuş. Diğer gruplar da aynı noktada toplanınca 50 kişilik kalabalık bir grup terörist diye değerlendirilip bombalanmış. Burada istihbarat kaynaklarının ciddi bir zaafı olduğunu düşünüyorum. İnsansız hava araçlarının çektiği görüntüler bölgedeki jandarma unsurlarına teyit ettirilmeliydi. Jandarma çok kısa bir araştırma ile o gün karşıda kaçakçı olup olmadığını ve hatta sayılarını tespit edebilirdi. Böyle bir teyit ihtiyacı hissedilseydi bu kaza yaşanmayabilirdi. Evet, diyebilirsiniz ki gecenin o saatinde 50 kişilik bir grubun orada işi ne? Her ülke sınırlarını korur. Sınırlardan özellikle de gece geçenler için hedef olma riski vardır. Kaçakçılık suç değil mi? Bunların hepsi doğru. Ama hiçbir gerekçe 35 vatandaşımızı kaybetmemizi açıklamaya yetmez. O insanlar geçinmek için kaçakçılığı yıllardır bir iş olarak görüyorlar. Yakalayıp adalete teslim edersiniz o kadar. Ya da onu kaçakçılığa muhtaç etmeyecek iş ve aş verirsiniz olur biter. Diğer yandan olaya güvenlik güçlerinin penceresinden baktığınızda onların da işinin zor olduğunu görüyorsunuz. Bu kazanın asıl sorumlusu PKK terör örgütüdür. PKK'nın varlığı ve faaliyetleri olmazsa böyle bir operasyon zaten olmaz. Bu zavallı köylüler PKK'lı sanılarak yanlışlıkla vuruldu. Çünkü PKK o güzergahı sıkça kullanıyor, ağır silah ve teçhizatını katırlarla o bölgeden geçiriyor. Kaçakçı gruplarının sayısı 3-5 kişiden oluşurken o akşam 50 kişinin tespiti kafaları karıştırıyor. Benzer hazırlık ve geçişlerle birçok karakol basıldı. İHA'ların görüntüleri olduğu halde operasyon yapmayan güvenlik güçleri yerden yere vuruldu. Bu elli kişinin kaçakçı olma ihtimali yüzde 10 ise PKK'lı bir grup olma özelliği yüzde 90. Geçmişte yaşananlar bu sonucu veriyor. Dağlıca ve Aktütün baskınları bu şekilde yapıldı. 1 yıl önce 50 kişilik terörist bir grup Karaçalı üst bölgesine saldırmak istedi. İlk ateşte bir uzman çavuş şehit olmuştu. Termal kameralar sayesinde 5 kilometreden tespit edilen grup püskürtülmüştü. Devlet son zamanlarda bölgede terör örgütüne karşı üst üste başarılı operasyonlar yaptı. Örgüt büyük kayıplar verdi. Şahsen ben bile örgütün ciddi bir karşılık verecek girişimde bulunmasını bekliyordum. Güvenlik güçleri de örgütün cevap niteliğinde büyük bir eyleme hazırlandığı yolunda istihbarat almışlar. Bunun üzerine güvenlik üst seviyeye çıkarılmış. İHA'ların bölgeyi sürekli gözetlediğini bilen PKK kaçakçı kılığında geçiş yapıp yapmayacağını test etmiş ve bu maksatla kaçakçıları yem amacıyla toplu olarak sınıra göndermiş olabilir. Sonuç üzücü ve can sıkıcı. Hepimizin başı sağ olsun. Darbe üstünü darbe yiyen PKK bu kazanın oluşması için gerekli tüm altyapıyı hazırlamış ve bizi tuzağa düşürmüş. Ha karakolda 35 Mehmetçik şehit vermişiz ha 35 vatandaşımızı yanlışlıkla öldürmüşüz. Hiçbir farkı yok, ikisi de aynı ölçüde yaktı canımızı. PKK kazançlı çıktı bu işten. Ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet, acılı ailelerine sabır diliyorum. Bize düşen olayı araştırıp kusurluları yargıya teslim etmektir.