Küçük adanın büyük adamı
Rauf Raif Denktaş için 1924'te başlayan bu dünya günleri, 2012'de son buldu. Kısa olmayan bir hayat. Bu hayat dolu dolu. Alabildiğine mücadeleyle geçen çifte su verilmiş çelikten bir ömür. Daha 24 yaşındayken başladığı Kıbrıs İstiklal ve istikbal mücadelesini 2005 yılına kadar mücahid, cemaat reisi, Kıbrıs cumhurbaşkanı muavini, devlet başkanı ve cumhurbaşkanı, bu tarihten sonraysa fikir adamı olarak devam ettirdi. Rauf Denktaş, azim, dirayet ve şecaatin adıdır. Kıbrıs, zor zamanımızda İngilizlere kiraya verildi. İlk cihan harbinde daha da zor zamanımızda fırsatçılık yapan İngiltere, buraya el koydu. O emrivaki Lozan'da zoraki bir imzayla tescil edildi. Ada Türkleri, göç verdi. Kıbrıs'ın sahipleri, azınlığa düştü. Meselenin bu tarafı tarihi seyri, hiç anlatılmadı. Resmî ağız, daima Kıbrıs devletini kuran, fakat ömürsüz olan Londra ve Zürih andlaşmalarına atıfta bulundu. Eğer, yok sayılmış ve bir küçük cemaat muamelesi gören Kıbrıs Türkleri, 1960'ta kurucu ortak hakkına yükselebilmişse bu şerefin sahipleri, Fazıl Küçük ve bilhassa Rauf Denktaş gibi Kıbrıslı bir avuç öncü ve Başvekil Adnan Menderes ve hariciye vekili Fatin Rüştü Zorlu'dur. Kıbrıs Türk'ü bu bir asırlık mücadeleden bir milli kahraman çıkartmıştır. Bir insan düşünmeli ki daha hayata adım attığı andan itibaren gönül verdiği dâvâ için yaşamış ve bu ideal ile ölmüştür. Eğer Rauf Denktaş'ın bu destanî yılmaz mücadelesi olmasaydı şimdi KKTC diye bir devlet olmayabilirdi. Bu, imân ve azmin neticesidir. Bugün, dünya, Kıbrıs Türküyle KKTC'yi resmen tanımasa da gayrı resmî olarak kabul etmiştir. Her ne kadar maddesiyle küçük diyorsak da o ada, mânâ olarak büyüktür. Oradan yükselen çınar, bütün Türk âlemi için numune oldu. Kıbrıs kaybedilseydi Türkiye, bugün Doğu Akdeniz'de yoktu. 12 Adayı kaptırıp Ege'de sıkışmış bir Türkiye, şayet Kıbrıs'ı da kaçırsaydı kara ülkesine dönerdi. Bunu engelleyenlerin başında Rauf Denktaş vardır. Bu öneminden dolayıdır ki İngiltere, Kıbrıs'tan çekilmiş olsa bile orada bir üssü elinde tutmakta ısrarlı. O'nu 'mücahid devlet adamı' sözüyle en veciz şekilde Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ifade etmiştir. Vefat ettiği YDÜ'nün adı bundan böyle Rauf Denktaş Üniversitesi olmalıdır. Aziz vatan için can veren, ömür tüketen bütün kıymetlerimizi rahmetle şükranla yâd ediyoruz. Bakalım Türk ve İslam âleminden kimler cenaze namazına gelecek. Gelenler şuur imtihanını vermiş olur.