Bayram çekişmesi

Şimdilerde devlet, yeni bir uygulamaya gidiyor. Buna göre çocuk bayramı, gençlik bayramı ve zafer bayramı... gibi bir kitleye ithaf edilmiş olanlar ile cumhuriyet bayramı birbirinden ayrılmakta. Cumhuriyet bayramı, daha güçlü bir şekilde kutlamak istenirken diğerleri yeniden tanzim olunacak.. 19 Mayıs gösterileri, Ankara hariç stadlarda değil de okullarda yapılacak. Düşünce böyle. Dilimiz 'kavga' demeye varmıyor, bayramı bile kavga mevzuu yapan bir millet durumuna düşmek hiç de hoş olmaz. Onun için 'bayram çekişmesi' dedik. Çekişme konusu yapılan bu bayramların hiçbiri semavî değildir. Dinî bayramlar, malûmdur ki ramazan ve kurban bayramlarıdır. Diğerleriyse idarenin belli zamanlarda ihdas ettiği şenlikler. Bazıları yıllar sonra kutlanmaya başlanmış, bazılarının ismi zaman zaman değişmiştir. Hayat değişerek devam etmekte. Mustafa Kemal'in ilk soyadı 'Öz'dür. Sonradan bir kanunla 'Atatürk' soyadı verilmiştir... Atatürk, bir gün sofradayken oradakilere 'bilin bakalım bugün ne oldu?' diye sorar? Sonra kendisi bizzat cevap verir. 'Bugün, der, Samsun'a çıkmıştık.' Bunun üzerine 1938'de kutlanmaya başlandığında Hitler ve Mussolini rejimlerinin gösteri biçimleri ve İsveç jimnastiği tarzı benimsendi. Atatürk'ü Anma, ön ismi 12 Eylül 1980 Darbesinden sonra verildi. 19 Mayıslarda denizden gelen vapurla el üstünde büst taşımaya başlandıysa da dünya basınında çıkan yazılar üzerine bundan vazgeçildi. Keza 23 Nisan'ın adı çocuk bayramı idi. Ona da ulusal egemenlik ilavesi yapıldı. Benzer birçok günün birleşmesiyle 12 Eylül 1980'den sonra bugünkü ismi aldı. Daha evvel de çok yazılıp tartışılmıştır: Bugünlerde tatil yapılması zaman kaybıdır. Bugünlerde şehir trafiğinin felç edilmesi vatandaşı cezalandırmaktır. 19 Mayıs'ın plaj festivali havasında olması velileri rencide etmektedir. Şimdi bunların ele alınıp yeni düzenlemelere gidilmesi bazılarını ucuz kahramanlığa sevk etti. İstismar eden bir ağız kullanmaktalar. Onlardan bazıları hâlâ cumhuriyetin yıkılmasından vs. söz etmekte. Bir rejim, iki bayramın yeniden düzenlenmesi, yerinin değiştirilmesi gibi sebeplerle yıkılacaksa o çoktan yıkılmıştır. Böyle bir iddia, cumhuriyeti müdafaa altında cumhuriyeti yıpratmaktır. En fazla tartışma 19 Mayısla alakalı. Biz fikri eksik buluyoruz. Ankara'da da stadda kutlanmamalı. Kim, kimin evladını hangi hakla alıp on binlerin önünde şortla gösteri yapmaya zorlayabilir? Bir veli, AİHM'ne gitse kazanır. Onun için iç barış, milli doku adına yakın tarih kusurlarının ayıklanması kazanç olacaktır. Gariptir ki devletçiler, statükocular, hayatı tek parti günlerinde dondurmak isteyenler, devletin kendine çeki düzen vermesinden bile rahatsız olmaktalar.