Fransa, Türkiye'ye soğuk savaş açmıştır

A -
A +

Fransa, siyaset çoğunluğu aklıselimi tercih etmedi. Bundan böyle Türkiye-Fransa ilişkileri, en az yirmi beş sene düzelemez. Şüphesiz ki Türkiye, bundan böyle kendine karşı alenen soğuk savaş ilan etmiş olan Fransa'ya çok ağır müeyyideler uygulayacaktır. Aşağı yukarı yüz sene evvel Anadolu'ya işgalci güçleriyle çıkan Fransızlar, bu defa da Sarkozy komutasında iftira silahlarıyla saldırmaktalar. Bunu yaparken de önlerinde bir yakın hedefler mevcut, bir de uzak hedef. Yakın hedef Sarkozy'nin seçimi kazanmasıdır. Fakat bir de Fransa derin devletinin şekillendirdiği asıl gaye var. O da 1915 şartlarıdır. Şu gün Fransız şovenizmi antrenman yapmakta. Buna talim de diyebiliriz. Bu talimle 1915'e hazırlanıyorlar. 1915'te dünya Ermenileri sömürgeciler tarafından Türklere karşı ayağa kaldırılacaktır. Paris, burada liderlik yaparak mazlum milletlerin hamisi/koruyucusu olduğunu ilan etme niyetinde. Fransa, birinci ligde kalmak için formüller arayışında. Ermeni kanı üzerinden yürüttüğü bu politika, böyle bir uzak niyete dayanmakta. Sarkozy adlı politika esnafı dahi kullanılıyor. Mezkûr kimse bir taşeron, bir maşadır. Ona seçim havucu tutularak koşturulurken Ermeniler kullanılıp yarınlara büyük Fransa için yatırım yapılmakta. Bu izahatımızdan da çıkartılacağı gibi olay, Büyük Türkiye-Büyük Fransa mücadelesidir. Türkiye, yeniden büyümekte. Dün Fransa gibi ülkelerin yakıştırdığı 'hasta adam' gömleğini yırtıp attı. Hemen her alanda hamle üstüne hamle yapmaktayız. Buna mukabil zencileşen, Paris'in ortasında sömürgelerinin sömürgesi haline gelen, yaşlanan Fransa düşüşte. 65 milyonluk bu devlette Katolikler yüzde 50'yi zor aşarken agnsotikler yüzde 30'u geçmiştir. Bu Fransa, kompleksli Sarkozy ile Türkiye'ye karşı aşağılık komplekslerinde. Paris, Ermeniler üzerinden soğuk savaş açıyorsa ilk yapılacak, kullandıkları malzemeyi ellerinden almaktır. Tekrar edeceğiz, biz, Selçuklu dahil Ermeni milletiyle bin yıl aynı toprakları paylaştık. Sadece bir asırdır bir kırgınlık yaşanmakta. Onun için ne yapıp-edip tekrar dostluklar tesis etmenin yoluna bakmalı. İkinci olarak da Fransa'nın cemaziyyel evvelini çıkartmalıyız. Cezayir, Afrika, Anadolu, Orta Doğu ve dünyanın neresinde, kime karşı, hangi insanlık suçunu işlemişse bunlar tez elden tesbit ve teşhir edilmeli. Ayrıca arşivler didik didik atılmalıdır. Fransa'yı Avrupa ve dünyada yalnızlaştırma stratejisi uygulamalıyız. Bir diğer yapılacak olanı zaten herkes söylemekte. O da ticari ve ekonomik kararlı tedbirlerdir. Bütün bunlar için de topyekûn taarruz gerekiyor. Soğuk savaş açmış bir Fransa, Türk-Fransız dostluğunu ayaklar altına aldı. Bu Fransa'nın ayaklarına kırmızı halı döşeyecek halimiz yok. Madem soğuk savaş, o halde bu savaşın şartları işleyecektir. Fransa'da 550 bin Türk fakat 5 milyondan fazla Müslüman var. Özür dilemeyen bir Fransa af bekleyemez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.