Sen Nehri mahcup akmasın

Bir muhteris, bir kuyuya taş attı, 77 kişi, şimdi o taşı kuyudan çıkartmaya çalışıyor. Fransa devlet başkanı Nicolas Sarkozy, hem temsil ettiği makamına ve hem de Fransız milletine yakışmayan bir üslupla Eremenileri Türkiye'ye karşı kışkırtmakta. Maksat seçimi kazanması. Fransa'nın içinden dışından yükselen bütün ikazlara rağmen ne yazık ki o kanun çıktı. Bugün artık Anayasa Konseyi'ne taşınan münakaşa mevzuu metne göre bir kimse 'Ermenilere karşı soykırım yapılmamıştır!' derse bu kanaatin sahibi Fransa'da hem hapis ve hem de para cezası alacaktır. Böylesi bir uygulama açık ve net bir şekilde fikir hürriyeti ihlalidir. Halbuki 'Türkler, Ermenilere karşı soykırım suçu işlemiştir!' diye iddia eden bir şahsın ne kadar konuşma hakkı varsa aksi inançtakinin de o kadar hakkı vardır. Sarkozy'nin teşvik ve tertibiyle 'Utanç Kanunu' denen bu kanun, iki hafta evvel parlamentodan çıktı. Bunun üzerine sorumluluk sahibi Fransız vekil ve senatörler harekete geçtiler. Anayasa Konseyine gideceklerdi. Merak edilen, mahkemeye gidebilmek için şart olan 60 imzanın bulunabilip bulunamayacağıydı. Çünkü büyük baskı vardı. Buna rağmen önceki gün 77 parlamenter beklenen sayıyı da aşmış olarak mahkemeye müracaat ettiler. Bu defa gözler Anayasa Konseyi'nde. Konsey, yahut mahkeme en geç 30 gün içinde hükmünü vermek zorunda. Şayet hükümet talep ederse 8 gün içinde de karar verebilir. Ancak Sarkozy'nin böyle bir isteğinin olacağı düşünülemez. Kanunun iptal edilme ihtimali çok yüksek. Bu kanunun iptal edilmesi Fransa'nın vahim bir yanlıştan dönmesi anlamına gelecektir. Eğer iptal olmazsa, Fransa, 'insanlara fikir hürriyeti vermeyen ülke' durumuna düşmekle kalmayacak, Türkiye gibi büyük bir devletle de arasında şiddetli ihtilaflar çıkacaktır. Ankara, şu an iyimser bir beklemede. Eğer, aklı selim değil de taassup galip gelirse yeni bir sayfa açılacaktır. Fransızların Sarkozy tiyatrosu uğruna bir dostluğu heba etmemesini temenni ederiz. Ermenistan'ın Türkiye'den doğan boşluğu doldurmasını düşünmek ham hayaldir. Eğer Ermeni cemaatini /diyasporayı kazanmak murat ise Türkler de o kadar mevcut. Üstelik, Fransa'da Türkiye ile hareket edebilecek 5 milyon da Müslüman var. Tavsiyemiz odur ki Sen Nehri mahcup akmasın, Eyfel mazisinden utanmasın. Kanun denen bu kan kokulu kasıt vesikası, sanki 1789'a karşı devrimdir. Fransız adaletinin bu kanuna geçit vermeyeceğine dair ümitler hayli yüksek.