Aysal'ın ‘bilenleri' kimler?..

A -
A +

Ben futbolu bilmem, ama bileni bilirim" diyen kim; Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal!.. Peki, "Bir takımın kadrosu bu lig için yeterlidir, bu kadro şampiyon olacaktır" diyen kim; o da, Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal!.. Ünal Aysal'ı "nasıl" tanırsınız; aklı başında, ciddi, boş konuşmayan, ünlü ve de uluslararası bir iş adamı!.. "Futbolu bilmediğini" söyleyip de, "Galatasaray Futbol Takımı bu kadrosuyla Süper Lig Şampiyonu olacaktır" diyorsa, demek ki, "Futbolu bilen adamları bilen" bir başkan olarak, "Galatasaray'ın şampiyon olacağını, o bilen adamlardan öğrenmiştir!.." Bir "peki" daha, "Ona bu iddialı sözü söyleten" ya da "söyletenler" kim, ya da "kimler olabilir?.." Elbette "ilk akla gelen", Başkan'ın "Ona güveniyorum" dediği takımın hocası Fatih Terim!.. Ama, Terim, "bu takımın bu kadrosuyla şampiyon olacağına inansa", çıkıp da haftalardır "Bu takımda doğrudan oynayacak futbolculara ihtiyaç var, listeyi sayın Başkan'a verdim" der mi?.. "Demez"; öyleyse Aysal'ı, Terim değil, "futbolu bilen" başkaları doldurmuş ve onu "Galatasaray'ın bu kadro ile şampiyon olacağına inandırmışlardır!.." Kimdir, "o futbolu bilenler", kim ya da kimler olduğunu bilmeyen yok!.. İşte "4 maçta kaybedilen 7 puandan" öteye, Galatasaray'ın bu kadrosunun "işler biraz kötü gidince", sahada "çok maçı 11 kişi ile tamamlayamayacağı" çok açık olarak ortaya çıkmıştır!.. Dahası, "Milan Baros'a güvenmenin" ne menem bir şey olduğu ve olacağı da "bir defa daha" ortaya çıkmıştır; "bu", kaçıncı defa "bile bile lâdestir?.." Bitmedi; bu takımda bir Melo oldukça, eğer hakemler, "tıpkı Antalyaspor önünde olduğu gibi", işi, engin bir müsamaha ve 90 dakikayı da "hak ettiği" kartların "sadece bir tanesini göstererek" geçiştirmezse, Galatasaray'ın maçları "10 kişi bitirmesi" bile başarı olur. Baros'a, Melo'ya, "başkalarını" da "rahatça" ekleyebilirsiniz!.. "İşler iyi giderken", bu takımın "eksiklerini" tam olarak göremedik; ama "işler biraz ters gidince", "parlak sırlar hemen döküldü!.." Kendi sahasında bile doğru dürüst gol pozisyonuna giremeyen, rakip kaleye doğru dürüst şut atamayan, orta sahasının "fevkalade etkisiz" olduğu ortaya çıkan bir takım ve "rakipleri kötü olduğu için" toplanan puanları hovardaca yemeye başlayarak "şampiyonluk için yetersiz olduğu anlaşılan" bir kadro, var ortada!.. Temmuz transferinde "büyüklere masallar anlatmayı sevdiğini gösteren" Ünal Başkan, ocak transferinde de, büyüklere masallarına, "pembe ninniler" de ekleyerek, taraftarı da, camiayı da üzecek kara bulutların Galatasaray'ın üzerinde dolaşmaya başlamasına yeşil ışık yakmıştır!.. Bu takım, "bu gidiş" ile, Play-off'ta "maç bile kazanamayarak", ancak "dördüncü olabilir"; çok açık ki, eğer "işler düzelmezse", ki zor görünüyor; "Şampiyonlar Ligi" tam bir seraptır ve o "serap", mevsim başının "büyülü" görüntüsü ile, çoğumuzu aldatmıştır!.. Ümit, Kaf Dağı'nın arkasına, "kurtarıcı" Necati'nin ateşinin, serabı yok etmesine kalmıştır; ne dersiniz sayın Aysal?.. *** NOT: "Futbol Federasyonu ile ilgili bunca gelişme var, neden tek kelime yazmıyorsun" diye soran mailler aldım. Son bir haftalık gelişmelerin üzerine çökmüş olan "sis perdesi" tam kalkmadan, ne yazsak havada kalabilirdi; onun için bu önemli konuyu yarınki Uluç Market'e bıraktım; orada bol yerim de var; bekleyiniz; az sonra!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.