Varlığım ikinize de yeter!..

Şefik'in yedek parça dükkânı bir esnaf sokağında. Bir hanımefendi gelir arada bir... Seyyar satıcıdır aslında. Ördüğü yün çorap, bere, fanila gibi el ürünleri satar. Esnaf ona yüncü hanım demektedir. Dürüst bir hanımdır. Kimseyle lakayt konuşmaz etmez. Sadece el örgülerini isteyen olursa satıp ücretini alır ve çıkar dükkândan... Kadıncağız kocası öldüğü için genç yaşta dul kalmıştır. Dört beş yaşında da bir kızı vardır... Kimi kimsesi yok sayılır. Nasip olacak ya işte... Bir gün Şefik müşterisi olduğu bu hanımefendiye açılır. Epeydir aklında imiş meğer. Niyetinin ciddi olduğunu söyler. Der ki: Benim hiçbir sıkıntım yok. Evliyim ama çocuğum olmuyor... Eğer sen de münasip görürsen... Kadıncağız sevinir aslında. Böyle zengin ve dürüst bir insanla kim evlenmek istemez ki. Para pul değil sığınacak bir yuva derdindedir. Ama Şefik'in ilk hanımının rızası olmadan bu evliliğin ileride sıkıntı olacağını anlatır. Şefik söz verir. Merak etme. Varlığım ikinize de yeter... İlk eşim de sıkıntı yapmaz... Ama yine de seni eşimle görüştürebilirim. -Onun da rızası olursa içim rahat eder Bunun üzerine Şefik hanımıyla birlikte bu yüncü hanımı buluşturur. Konuyu orada açar. İlk hanımı, çocuğunun olmadığını bildiği için bu evliliğe razı olduğunu söyler. Aslında biraz da mecburiyettir. Ama bir şartı vardır ilk hanımın: -Dünyanın binbir türlü hali var. Ben resmi nikâhımı vermem. Şefik yönünü yüncü hanıma çevirir. Acaba tahmini doğru çıkacak mıdır? Yüncü hanım kendisinden beklenen asaleti sergiler: -Ben öyle şeyleri dert etmem. Rızk Allah'tandır... Şefik'in serveti her geçen gün dağ gibi artmaktadır... Yüncü hanım ise kendisine ve kızına bir yuva kurulacağı için mutludur. Başka da bir beklentisi yoktur bu evlilikten... Esnafa yün çorap satarak rızkını arayan bir kadının başka ne gibi bir beklentisi olabilir ki? Ama Allah da onun bu sabrına karşılık ona böyle bir kapı açmıştır. Şefik ikinci hanımının kızını da kendine evlat olarak nüfusuna alır. Öyle ki zaten çocuk sevmeye hasret olan adamcağız hanımının kızını kendi öz çocuğu gibi sahiplenir... Yine helal olsun ki önceki hanımına da zerre ilgisiz kalmaz. Gönlünü hoş tutar, hanımefendi olarak değer verir. Bir helal de ikinci hanıma, yani yüncü hanıma ki, üzerine kuma gitmesine rağmen birinci hanıma sanki gelin gelmiş gibi hürmette kusur etmez. Peki evin ilk hanımı bu davranışa karşı sizce nasıl tavır takınır?.. Devamı yarın > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00