Çok güzel hareketler bunlar

1863'te babasız çocuklar için kurulan Darüşşafaka okullarına kabul için "Türk ve Müslüman" olma şartı aranıyordu. 149 yıllık geleneği Başbakan Erdoğan bozdu. Bu şartı kaldırdı ve "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı" olmanın yeterli şart olduğunu açıkladı. Ayrıca bu okulların üniversite bölümü de açılacakmış. Babasını kaybeden yetenekli ve maddi imkânları kısıtlı çocuklara eğitim veren Darüşşafaka Cemiyeti'nin tüzüğünde yapılan değişiklik sonucu Türk veya Müslüman olmayan vatandaşlarımız da bu kurumdan yararlanacak. Ayrıca sadece babasını kaybedenler değil annesini veya her ikisini kaybeden çocuklar da bu kapsama alındı. Harika bir adım. Güzel bir haber de YÖK'ten geldi. Resmî devlet görüşünü bilim yuvaları olması gereken üniversitelere dayatmak amacıyla 28 Şubat sürecinde yürürlüğe konan YÖK Milli Komiteler Yönetmeliği lağvedildi. Milli Komiteler Yönetmeliği kapsamında 11 komite vardı. Mesela Milli İlahiyat Komitesinin görevi İslam'ı devletle uyumlu hale getirmekti. Üniversitelerin bağımsızlığına gölge düşüren birimlerin kaldırılmış olması başka hayırlı bir adım oldu. Hep kötü şeyleri konuşacak değiliz ya, birçok alanda çok iyi şeyler oluyor. 4+4+4 kademeli eğitim sistemi ile getirilen seçmeli dersler mükemmel bir adım. İsteyen öğrenci Kur'an-ı kerimi ve Yüce Peygamberimizin hayatını okulda öğrenebilecek. Yine isteyen öğrenci Kürtçeyi seçmeli ders olarak seçebilecek. Ana dili Kürtçe olan ve bunu öğrenmek isteyen öğrenciler okulda öğrenebilecekler. Bu yenilik BDP'yi kesmese de çok önemli bir adımdır. 2003-2007 yılları arasında meşru yollarla iktidara gelen bir hükümeti gayrimeşru yollarla iktidardan uzaklaştırmanın hazırlığını yapanların bugün yargıya hesap veriyor olması sevindirici bir durum. Diğer yandan bir nesli âdeta yok eden, çocukları asabilmek için yaşını büyüten 12 Eylül darbecilerine bugün adaletin hesap soruyor olabilmesi ne kadar güzel bir gelişme. Son olarak; meşru bir hükümeti istifa ettirerek ülkenin yönetimine MGK aracılığı ile ortak olan, tüm toplumu fişleyen; 50 milyar dolar sermayenin el değiştirmesini sağlayan 28 Şubat post-modern darbesini yapanların bugün hukuka hesap vermesi; adaletin onlara balans ayarı yapması bu güzel gelişmelerin üzerine bir de tüy dikti. Yok mu sorunlarımız? Tabii ki var. Ama ufak-tefek olumsuzlukların yanında ülkemizde güzel şeyler oluyor. İdarecilerimiz 'çok güzel hareketler' de yapıyorlar. Bardağın büyük bir bölümü dolu. Sadece boş kısmına takılıp kalmak mutsuz ediyor insanı.