Yeni anayasa ve terör

A -
A +

Hollanda'da Cumhurbaşkanı'nın bizlere yaptığı açıklamalar ile Başbakan'ın Katar'da yaptığı açıklamalara bakılırsa Türkiye'nin şu anda en acil iki temel sorunu var. Bu sorunlardan ilki terör ve terörün istismar ettiği Kürt sorunu. İkinci sorunumuz şu anda yargıda hesap veren darbecilerin yaptığı darbe anayasası ile yönetiliyor olmamız. Başbakan Erdoğan, "Bölücü terör örgütüne çağrımız o silahı bırakması. Bıraktığı andan itibaren bizim tavrımız tamamıyla operasyonların durdurulması istikametindedir" tarzında açık ve net bir çağrı yaptı. Dağlarımızda elinde silahla dolaşan eşkıyalar olduğu sürece devletin operasyon yapması kaçınılmazdır. Bazı aklıevveller "PKK eylemleri, devlet de operasyonları durdursun" diyorlar. Yani yüzlerce, hatta binlerce terörist ellerinde silahları ile ülkemizde dolaşsınlar, eylem yapmadıkları sürece onlara göz yumalım. Bu olabilecek bir şey değil. Hukuk devletinde hiç kimse, 'devletin güvenlik güçleri hariç' izinsiz elinde silah orta yerde dolaşamaz. Devletin operasyonları durdurması için PKK'nın silahsız hale gelmesi gerekir. Başbakan'ın Katar'da bu açıklamaları yaptığı saatlerde, Ankara'da Köşk'e çıkan Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Lideri Barzani'den de konuya ilişkin önemli açıklamalar geldi. Barzani özetle, "PKK savaşı, silahı seçerse sonucuna katlanır. PKK'nın Irak Kürdistanı'nda hüküm sürmesine izin vermem. Bunun için tüm yöntemleri denerim. Artık bu baskı mı olur, harp mi olur bilemem. Ancak bölgemde çatışmaya izin vermem" dedi. Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması konusunda hem Washington'dan hem de Ankara'dan benzer mesajları alan Barzani bağımsızlık için yeşil ışık görmedi. Barzani, bölgesinde çatışmaya izin vermek istemiyorsa PKK'nın topraklarında barınmasına müsaade etmeyecek. AK Parti'nin Kürt sorununun çözümü konusunda uyguladığı politikalara destek veren Barzani, silahlı dönemin geride kaldığına inanıyor ve PKK'nın silah bırakmasını istiyor. Barzani'nin Washington ve Türkiye ile sıcak ilişkileri, PKK konusunda daha somut işler yapmasını sağlıyor. Kendi bölgesinin geleceği ve çıkarları Türkiye ile dost olmayı ve bölgeyi terörden arındırmayı gerektiriyor... Diğer temel sorunlarımızdan biri de çağdaş ve demokratik bir sivil anayasaya sahip olamayışımız. Cumhurbaşkanı Gül yeni anayasa konusundaki çalışmaları takdirle karşılıyor. Metodolojinin doğru yürüdüğünü, tüm toplum kesimlerinin sürece dahil edildiğini düşünüyor. Yeni Anayasa'nın önündeki en önemli engelin pozitif bir siyasi iklimin yokluğu olduğunun kanaatinde. Böyle büyük bir belgenin yazılabilmesinin en önemli şartlarından biri uygun politik iklimin varlığı. Bugün bu iklimin var olduğunu söylemek zor ama bu iklim oluşturulabilir. Bu politik iklimin oluşturulması için önce şu salı günkü grup toplantılarının ya yapılmaması ya da basına kapalı icra edilmesi gerekiyor. Aynı şekilde anayasa çalışmaları bitene kadar Meclis TV'yi kapatmak gerekiyor. Çünkü siyasetçilerimiz tribüne oynamayı seviyor. Kamera ve mikrofon gördüklerinde kırmızıyı gören boğa gibi oluyorlar. Türk siyasetinin kavgacı ve kırıcı üslubundan vazgeçmesi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi eğer bu Meclis yeni bir anayasa yapamazsa hakikaten bu millete ayıp etmiş olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.