Benden selam olsun Bolu beyine..

A -
A +

İnsanımız da anayasamız gibi oldu. Bizim anayasa, vardır fakat, kesindir ama, yoktur ancakla başlayıp bitiyor ya. Biz de kendimizi tek kavramla ifade edemiyoruz. Sağcıyım demek yetmiyor.. Sağcıyım ama deyip yarım sayfalık açıklama lazım. Açıklamadaki çelişkilerin de ayrıca biraz yuvarlanarak, biraz yalan söyleyerek örtülmesi lazım. Solcuyum demek yetmiyor.. Karşılığı yok, birşey ifade etmiyor. Açıklanmaya muhtaç. Liberalim diyor, olmuyor.. Aslında liberalim ama, hani Müslüman olduğum için.. Eeee.. Marksistim demesi de yetmiyor. Hem kimse Marksizmin ne olduğunu bilmez.. Hem de bizim insanımız somut örnek ister.. Yani filan gibiyim.. Haaa.. demek öyle.. Öyle bir hale getirdiler ki, Müslümanım demek de açıklayıcı olmuyor. Bin çeşidi var.. Sünni-şii demek yeterli değil. Benim babaannemin de başörtüsü vardı ile başlamak daha önemli bir kriter..İpucu.. Birisi aleviyim deyince tek bir karşılığı olmuyor.. Onlarca çeşidi var..Hangisi..Alevi ama şu işe nasıl bakıyor. Muhafazakârlık zaten evlere şenlik bir kavram oldu. Çiğ köfte gibi yoğrula yoğrula garip bir hal aldı. Bana göre karşılığı yok. O kavramı da yüzümüzün akıyla hallettik. Kürt'üm demek yetmiyor. Çeşitleri var. Türk'üm demek yetmiyor. Ulusalcıyım, ne demek belli değil.. Milliyetçilikten farklıymış. Ee, milliyetçilik ne..muhafazakârlık gibi o da kılıktan kılığa sokulmuş. Bu kavramların bu hale getirilmesinin tek sorumlusu devlet (aslında rejim). Günü kurtarmak ve ayakta kalmak için başvurduğu sahtekarlıklar herkesi bocalatmış. .... Hatırlayanlar olacaktır. 80 öncesinde insanları tanıtmak için Adalet Partili, CHP'li, MSP'li, MHP'li demek önfikir için yeterliydi. Adalet Partililiğin bir karşılığı vardı. Bu üst başlığın altında detaylar olsa da temel konularda biraraya gelebilir, birbirimize katlanabiliriz anlamı çıkıyordu. AP'lilerin MHP'lilere, CHP'lilere, MSP'lilere nasıl baktığı biliniyordu. İhtilalle birlikte kartlar toplanıp, karılıp yeniden dağıtılınca rey verilen parti kimlik belirtir olmaktan çıktı. Kimlik belirtir derken zaten o günlerin çaresizliğinde imalı bir işaretti, ipucuydu, anlaşmak ve dert anlatmak için yetiyordu..Silindi gitti. Yerine ne geldi.. Batılının böyle dertleri yoktur. Kavramlarının karşılığı ayrıca açıklanmaya muhtaç değil. Dün söylemiştim.. Bu da örtülü diktatörlük illeti.. Örtülü baskı nesilleri soysuzlaştırıyor. Kalkmış olsa bile enkazı, tortusu en az iki nesil devam eder. Kendini kurtaran ve iç dünyasında bu çelişkileri yaşamayanlar çoğunlukta değil. Bu işi dert edenlerin çoğunluğu değil. Yiyorsam, içiyorsam, karnım doyuyorsa kategorisi farklı. Onları yüzde hesabına dahil etmiyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.