Yanlış Atatürkçülük

A -
A +

Bir 19 Mayıs Bayramını daha geride bıraktık... Bana göre, 80-90 yıldan beri tekrarladığımız birtakım hareketleri, bir kere daha yaşadık. Yani Atatürk'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulunduk. Heykelleri önüne çelenkler koyduk. Onun 19 Mayıs 1919'da, tek başına, pusulasız bir gemiye binerek, vatanımızı hain padişah Vahdettin idaresinden kurtarmak için Samsun'a nasıl kahramanca çıktığından bahsettik. Sarı saçlarından, mavi gözlerinden, çekilmiş hançer bakışlarından bahseden şiirler de okuduk. Stadyumlarda şenlikler düzenledik. Çocuklarımızı, uzun ve kısa mesafeli koşulara soktuk falan filan!.. Atatürk ve Atatürkçülük anlayışımız yanlıştır. Atatürk'ü ve Cumhuriyetimizi övmek için Sultan Vahdettin'e sövmek, saltanat devrimizi kötülemek, Millî Mücadelemizin bütün kahramanlarını unutturmak, dikkatleri sadece Atatürk üzerine çekmek yanlıştır. "Milletler kahramanlarıyla yaşarlar" Cumhuriyet idaresi ne kadar bizimse, Saltanat idaresi de o kadar bizimdir. Birini övmek için, ötekisine sövmek soysuzluktur. Atatürk, Millî Mücadelemizin elbette bir numaralı lideridir. Atatürk elbette Cumhuriyetimizin kurucusudur. Dehâ derecesinde bir zekâya sahiptir. Bunları inkâr etmek, bir insanın zır cahil olmasıyla mümkündür. Kim padişahlık idaresini, yeni baştan Türkiye'ye getirebilir? Bilmeliyiz ki Atatürk'ün kahramanlığı ve vatanseverliği, Sultan Vahdettin'in korkaklığına ve vatan hainliğine(!) bağlı değildir. Yani Sultan Vahdettin'in kahramanlığı ve vatanseverliği on üzerinden değil, bin üzerinden bin olsa bile bu durum, Atatürk'ün kahramanlığından, vatanseverliğinden bir zırnık bile koparamaz... Biz daha 5-10 yıl öncesine kadar, Atatürk'ün pusulasız ve derme çatma bir gemiyle tek başına ve gizlice Samsun'a çıktığından bahsediyorduk. İnanmayanlar gitsinler ve görsünler Samsun Belediyesi, Atatürk'ün Samsun'a çıktığı Bandırma Vapurunun bir benzerini tıpatıp yaptırarak Samsun kıyısına yerleştirmiştir. Ve Samsun'da İlk Adım iskelesinde, Atatürk'le birlikte 18 kurmay subayımızın heykelleri de vardır. İnanmayanlar Resmî Gazete'mizi açsınlar ve okusunlar. Padişah Sultan Vahdettin'in fermanıyla, Atatürk ve 18 kurmay arkadaşı İstanbul'dan Samsun'a yollanmışlardır... İnanmayanlar Sivas'ta yayımlanan Sivas Belediyesi tarafından Latin alfabesiyle tıpkıbasımı yapılan İrade-i Milliye gazetesini zahmete katlanıp okusunlar, Atatürk Samsun'a çıktığı 19 Mayıs 1919 yılından Cumhuriyeti İlân ettiğimiz tarihe kadar, hemen her vesile ile "Padişah efendimizi ve payitahtımızı düşman esaretinden kurtarmak için" Millî Mücadeleye atıldığını ifade etmektedir. Gençlerimiz, öğretmenlerimiz, yüksek tahsilden geçen aydınlarımız, maalesef büyük bir ekseriyetle Atatürk'ü hiç okumamışlardır. Şuraya buraya çelenk koymakla, ikide bir Anıtkabir'e koşup saygı duruşunda bulunmakla, Atatürkçülük olmaz. Atatürk'ü Atatürk devrini, içeride ve dışarıda Türkiye üzerinde oynanan oyunları çok iyi bilmek, okumak, araştırmak lâzım... Geçen yazılarımdan birinde belirtmiştim. Ben Atatürk üzerine yazılan kitaplardan 90 tanesini okuyabildim. 10 kitap daha okuduktan sonra, başkaca okumayacağım demiştim. Atatürkçü bir kadın okurumuz bana cevap vermişti: "Siz Atatürk düşmanısınız!" demişti. Atatürkçülerimizin çapını bir kere daha göstermişti... İşte böyledir hâl-i pür melâlimiz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.