İdareten

A -
A +

Sanki herkes işini idareten yapıyor. İdareten derken asıl işi değilmiş gibi.. Şimdilik kaydıyla böyle bir işle uğraşıyormuş gibi.. Uğraşmak zorundaymış gibi.. Henüz hayata atılmamış olanlarda ümitsizlik hâli var. Ziraat okuyor, heyecanı yok.. Beklentisi yok. Oyalanıyormuş gibi okuyor. İnşaat mühendisliği okuyor, aynı. Diğer bölümlerde okuyor aynı.. Sanki biri gelip, "bir gecede mezun olmak ister misin" dese.. cevabı hazır değil.. Yani, "öyle bir imkân var mı, aaa ne güzel olur" demeye hazır değil. Mezuniyetten sonra boşluğa düşecekmiş gibi hissediyor kendini. Orta yaşlı insanlar bile bir şey anlatmaya, "eskiden..." diyerek başlıyorsa yapacak bir şeyi kalmamış demektir. Bu kadar insanı bıkkınlığa, bezginliğe, ümitsizliğe düşüren ne? İnsanların hayali de iş ya da işi üzerine değil.. Çeşitli yaş ve meslek gruplarından bin kişi toplayın.. (ki benzeri araştırmaları yapıyorlar) onlara size bir milyon lira versek ne yaparsınız deyin, işiyle ilgili hayali olan beş kişi bulamazsınız. Hepsi sanki 50 yıldır çalışmış yorulmuş gibi çalışmadan geçinmek üzerine hayallerini sıralayacaktır. Amaçla araç karışınca mı böyle oluyor, ülkemize özel şartların da payı var mı, kestiremiyorum. Ama büyük bir bezginlik var. Hâlâ işini uyduran uyduruyor, inancı yaygın. Hâlâ bir ucu devlette olan işlerden medet umuyor insanlar. Belediyeden bir iş ayarlanabilirse.. Şuradaki iş bağlanabilirse.. İmar işi halledilebilirse.. Tanıdığın varsa.. Arkan varsa.. İşimi iyi yaparsam, başarılı olursam, en iyi olursam üzerine beklenti yok. İyi örnek de yok zaten. Nemalanma kriterleri arasında bunlardan hiçbiri yok. .... Bunlar hayra alamet şeyler değil. Ne yeni anayasa insanların umurunda ne de terör.. Kanıksanmış.. Ya da insanlar bıkıp usanmış. Buradan geriye bakınca 8-10 senede bir gelen ekonomik krizlerin (sebebi her ne olursa olsun) toplumun silkelenmesine, durup yeniden düşünmesine sebep olduğu anlaşılıyor. Ara mağduriyetler de olmasa insanlığımızdan çıkacağız. Yanlış anlamayın, ekonomik olması şart değil. Belli aralıklarda kriz çıkması, insanların bunalması, soluklanacak delik araması çok kötü bir şey değilmiş. Geçen gün bir komutanın ses kaydı yayınlandı. "Bu memleket ya büyük bir ekonomik krizle ya da iç harple düzelir" demişti. Adamı dinlemeden anlamadan herkes gıyabında yuhaladı. Muhtemelen kastı büyük bir şoktan sonra dengelerin daha sağlıklı oluşacağı idi. Eskiden denirdi ki, konuşarak, tartışarak, toplumla paylaşarak alınan kararlar, konulan hedefler sahiplenilir, daha kolay benimsenir. Toplumun bir şeyi konuştuğu tartıştığı yok. Sinemadan çıkan seyirci gibi film kritiği yapıyor. Tartışmak böyle bir şey değil.. Bütün büyük değişim ve dönüşümler büyük bir şoktan sonra olmuş.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.