Adı Olinda

A -
A +

Tam adının yayınlanmasını istemedi. Bu, bilinen yaygın ismi değil. 35 yıldır Türkiye'de yaşıyor. 1977 yılında bir Türkle evlenip Türkiye'ye yerleşmiş. Varlıklı sayılabilecek bir aileye gelin olmuş. Kocası geçen sene vefat etmiş. İki çocuğu var.. Biri Almanya'da, biri yanında.. Almanya ile bağı devam ediyor. 35 yıldır Türkiye'ye alışmaya çalışıyor, fakat başaramıyor. Müteveffa kocasına dair tek cümlelik tarifi 'yalan nedir bilmezdi'. Bunu söyleyen bir Alman. Ondan bahsederken gözleri doluyor. Gözlerini başka açıdan dolduran hatıraları da var. İnsanların neden birbirlerine karşı yeterince saygılı olamadığından dem vuruyor Hitap şekilleri ses yüksekliği takıldığı başka bir şey. Kurumların ilgisizliği ve işlerin sonuçlanmasının gecikmesi de öyle Kimsenin kendisini bir başkasının yerine koyup düşünememesinden muzdarip. Bu yelpaze oturduğu apartmandan tatilini geçirdiği kıyı kasabasına kadar uzanıyor. .... Başvurduğu sağlık ocağı hekiminin okuduğu gazeteden başını kaldırmadan kendisini karşılamasını ve dinlemesini şaşkınlıkla karşılıyor. Kocasının ölümünden sonra akrabaları tarafından el konulan bir kısım mallarının peşinde koşmaktan yorulmuş. .... Bir şüphe üzerine başvurduğu özel hastanede konulan "4. evre kanser ve acil ameliyat" teşhisinden sonra Almanya'ya gidiyor. Almanya'daki doktoru 6 ay önceki kayıtları açıp bakıyor, hiçbir şey yok. 6 ayda bu sonucun imkansız olduğunu söylüyor.. Tekrar baştan ayağa tetkik yapılıyor, sonuç 6 ay öncekinden farksız.. Kanser değil. Doktorundan, "bu teşhisi koyanı dava et" tavsiyesiyle Türkiye'ye dönüyor. Ama onun böyle bir niyeti yok. Sadece konuşabilmek için elinde Almanyadaki tetkik sonuçları ile hastaneye gidiyor ama muhatap bile bulamıyor. ... İncitmeden, çok zarif bir şekilde sahtekarlığa bu kadar meyilli olmamızın sebebini bulamadığını söylüyor. Belki sahtekarlık tam olarak kastettiği şey değil.. Çok kimsenin işini yarım yamalak yapması, savsaklaması, sözünde durmaması, kaba ve kırıcı davranışlar, yalancılık, onu şaşırtıyor. Muhtemelen Türklerde müslümanlarda bulunması gereken vasıfları arıyor. ... Kitaplara merakı var.. Bereket kelimesinin Almanca'da tam karşılığını bulamadım, diyor. Bazı sözlüklerde Almanca bolluk kelimesine karşılık olarak bereket, yazıyormuş. Bolluk kelimesinin bereketin karşılığı olamayacağını söylüyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.