Suriye'ye demokrasiyi sonbaharda götürelim

A -
A +

Genelde bu aylarda insanlar azıcık mayışır. Darbeler bile serin havalarda olur. Mesela adamlar mayısta darbe yapmış. Eylülde yapmış. Ağustos'un 15'inde darbe bile olmaz. Anayasa yazılır mı? Komisyonun çalıştığı oda serin olduğu için yazılabilir ama yine çoğunun aklı kırda, bayırda, deniz kenarında kalır. Bu işler en iyi kışın olur.. Lafı şuraya getireceğim. Bütün dünya el ele verdik, Suriye'deki zulmü önleyeceğiz ya.. Bu işi sonbahara bıraksak nasıl olur, onu soracaktım.. Ya da teklif edecektim. Darbe bile yapılamayan aylarda demokrasi nasıl getirilecek, götürülecek. Suriyeli kardeşlerimiz 40 sene zulme dayanmışlar.. iki ay daha dişlerini sıksınlar eylül sonunda imdatlarına yetişip demokrasiyi götürelim. Zaten ramazan ayı geliyor. Esat da bir şirinlik yapar, isyan bastırma işlerine azıcık ara verir.. Demokratik ülkeler de isyan işlerine ara verir. Eylülde tekrar isyancısıyla, özgürlük arayanıyla, özgürlükleri bastıran gaddar adamlarla bir araya gelir kaldığımız yerden devam ederiz. *** Bazıları adli kontrol ile beraatı karıştırıyor. Kimi muvazzaf subaylar tahliye edilirse askerî şûraya yetişir, tayin ve terfi listesine girerler diyor. Kimi tutuklu vekiller çıkar çıkmaz işbaşı yaparlar, diyor.. O kadar aceleleri var ki, yemin için meclisi olağanüstü toplantıya çağırmayı düşünenler bile var. Kimi de bir kapı açıldı, içeride kim varsa dışarı salınacak, herkes kaldığı yerden işine devam edecek zannediyor. Ben bu karışıklığı da sıcaklara yoruyorum. Şu adli kontrolde üst sınır yok, kuralını ilkbaharda ya da kışın koysalardı kafalar bu kadar karışmazdı. Herkes sabah işine gidip, mahkemesi olduğu gün de işten izin alıp duruşmaya mı katılacak.. Biraz zorlarsanız böyle bir sonuç da çıkarabilirsiniz. Adamlar hüküm giymediğine göre, hani şu meşhur beraat-ı zimmet asıldır kuralına göre kendilerini suçsuz sayıp işbaşı yapabilirler. Uzman da kalmadı ki görüş soralım. Uzman kıtlığından istifade bu işe ben soyunuyor ve diyorum ki, şartları zorlamayın.. Sizin için kamuoyunu incitmeyecek bir orta yol bulunmuş.. Dava sonuçlanıncaya kadar hapishanelerde perişan olmayın diye evinize gidin, denilecek.. Ara sıra duruşmalara katılın, üç beş sene geçsin, belki o arada beraat edersiniz.. Edemezseniz de bu işin Yargıtay'ı var, oralarda dosyaların iki sene beklemesi var.. O arada başka çözümler de bulunabilir, konu kapanır gider.. Yani işbaşı yapamazsınız. Eviniz hapishaneniz olacak. Sıkıldıkça dışarı çıkabilirsiniz. Hatta hakim isterse izinsiz adresinizi terk etmeyin, bile diyebilir. İsterse karakola gidip sabah akşam imza atın, diyebilir.. Adli kontrol aynı zamanda böyle bir şey.. Yarayı kaşıyınca elinize ne geçecek. Havalar biraz serinlesin, Suriye işi tatlıya bağlansın, başka çözümler de bulunabilir, diyorum ama tedirginim. Yine de siz bilirsiniz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.