Denizlerde alarm!

A -
A +

Sevgili okurlar, 7 milyarı aşkın insan ve sayısı milyarlarla ifade edilecek çeşitlilikte canlı türüne ev sahipliği yapan gezegenimiz, bugün çevre problemleriyle karşı karşıya... İki hafta size global bazda bizi düşündüren, geleceğimize ait endişeler oluşturabilecek nitelikteki bazı problemleri sunmak istiyorum... Dilerseniz bugün okyanus ve denizlerin durumuna bir göz atalım. Hayatın başlangıcının oluştuğu bu alanlar, eğer yaşayabilir ve temiz halde tutulabilirlerse, insanlığın en büyük ortak hazinesi olarak gözükmektedir. Bilhassa okyanus zeminlerindeki Manganez, Bakır ve diğer maden yumruları tükenmez birer enerji kaynağı hüviyetindedir. Besin ve enerji üreten balıkçılık endüstrisi ve kıyılardan fazla uzakta bulunmayan petrol platformları bir yana, yeryüzü oksijeninin üçte birini sağlayan deniz yosunları büyük birer hayat kaynağıdır. Deniz yosunları besin zincirinin birinci halkasını oluşturmakta ve diğer halkaların, örneğin; Krill (Güney Buz Denizindeki bir karides türü / Euphausia superba) gibi küçük canlılara besin kaynağı teşkil etmektedir. Denizlerdeki yaşam, esas olarak bitki planktonlarının varlığına dayanmaktadır. Bu mikroskopik bitkiler ancak güneş ışınlarının suya yeterince girebildiği derinlikte yaşayabilir. Bu derinlik güneşli tropik iklim kuşağında 80-100 metre ve kuzey bölgelerde ise ancak 15-20 metreye ulaşabilmektedir. Denizlerdeki yaşamın %90'ı kıyılara yakın sığ bölgelerdedir. Buralara kıyılardan mineralce zengin besinler gelirken, aynı zamanda denizlere yollanan zararlı maddeler de deşarj edilmektedir. Kirlilik, açık denizleri de tehdit etmektedir. Besin zincirinin bir halkası zarar gördüğü takdirde, bütün diğer yaşam formları da olumsuz etkilenmektedir. Talihsiz bir kaza sonucu deniz yüzeyini kaplayan kalın petrol tabakası, denizin alt tabakalarına güneş ışığı ve oksijen girmesini engelleyerek, o bölümdeki canlıların kitlesel ölümüne neden olmaktadır. Ayrıca, petrolü çöktürmek amacıyla atılan deterjanların da dip bölümdeki (benthic sone) istiridye ve midye yataklarının yok olmasına sebep olduğu bilinen bir gerçektir. Değerli okurlar, çevre kirlenmesi sorunu gerçekte dünya var olduğundan itibaren oluşan bir problem. Ancak, tabiatta kirlenmenin belirtileri kendiliğinden oluşmakta ve doğa da bunları kendine özgü yöntemleriyle ortadan kaldırmayı başarmaktadır. Dünyanın başlangıcından bu yana milyarlarca yıldır savrulan volkan duman ve külleri (geçmişte volkanlar çok daha aktiftiler), uçuşan çiçek tozları, okyanuslara sürüklenen cansız hayvan bedenleri ve benzeri kirlenmeler, yine doğa tarafından, doğaya özgü yöntemlerle ortadan kaldırılmışlardır. Ancak, ne zaman ki, insanoğlu tabiata ters gelen, onun kendine has yöntemleriyle yok edemeyeceği maddeleri üretip etrafa atmaya başlamıştır, işte o zaman çevre kirlenmesi bugünkü boyutta bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Değerli okurlar, çevre kirlenmesi sorunu evrensel bir problemdir. Bu sadece denizler açısından değil, yüzey (litosfer) ve hava (atmosfer) kirliliği açısından da önem arz eder. Denizler harita üzerinde veya ilk bakışta sabit görünürler, ama gerçekte dalgalar ve akıntılar, dikey derinlikteki sıcaklık farklılıkları ve rüzgârlar deniz sularını oradan oraya sürüklerler. Sonuçta tüm kirlilikler de sularla birlikte sürüklenir. Gelecek hafta size bilhassa Afrika, Güney Amerika ve Asya'nın bazı bölümlerini etkileyen aşırı kuraklıkla birlikte oluşan Çölleşmeyi sunacağım. Güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum. Esen kalın. Denizlerde alarm! 
BARAJDAKİ BALIK ÖLÜMLERİ KORKUTTU Nevşehir'in Acıgöl ilçesinde bulunan Tatlarin Sulama Barajı'na hafta sonu piknik yapmak için vatandaşlar, korkunç bir manzarayla karşılaştı. Barajda bulunan irili ufaklı binlerce balık, bilinmeyen bir nedenle ölerek su yüzüne çıktı. Çevreye koku yayılırken, yetkililer teknik inceleme başlattı. > Mert Özpamuk NEVŞEHİR İHA ÖNEMLİ?BİR?HATIRLATMA... Attığımız her şey denize gidiyor! Yüzeydeki verimli üst toprağın heyelanlar ve erozyon sebebiyle yağmurla birlikte akarsulara, oradan da denizlere sürüklenmesi ortamın çoraklaşmasına neden olmaktadır. Aynı şekilde nehir ve göllere arıtmasız bırakılan bütün sanayi atıkları ve kanalizasyon suları ve havada kirliliğe sebep olan zehirli duman ve gazlar da rüzgârlarla denizlere doğru sürüklenerek, yağışlarla deniz yüzeyine ulaşmaktadır. Sıcak denizlerdeki buharlaşma ise sadece okyanus yüzeyindeki temiz suyu almaktadır. Sonuçta sulara atılan birçok madde için çıkış yolu bulunmadığından denizin dibinde birikerek kirliliğe yol açmaktadır. Denizlerde alarm! 
GÖZLERİNİ VE AYAKLARINI BAĞLADILAR! TUTSAK ŞAHİNLER Sivas Orman ve Su İşleri Şube Müdürlüğü ekiplerince avcılardan ele geçirilen 2 şahin doğaya bırakıldı. Avcıların, şahinlerin gözlerini örtüyle kapattıkları ve ayaklarını bağladıkları dikkat çekti. Şahinlerin sağlıklı olduklarını belirten İl Orman ve Su İşleri Şube Müdürü Selami Şahinbay, ''Bu kuşlar özellikle Suriye bölgesinde yüksek fiyatlara satılabilen türler, 20 bin dolara kadar alıcı bulabiliyorlar'' dedi. Denizlerde alarm! 
KARAÇAMLAR Bu ağaçlar 1300 yaşında Denizli'nin Beyağaç ilçesinde sahip olduğu üç farklı ekosistemle dikkat çeken Kartal Gölü, Karagöl ve Topuklu yaylasında bulunan Karaçam (Pinus nigra) ağaçları, 1300 yıldır dimdik ayakta duruyor. Gövdeleri beyaza yakın yaşlı ağaçların tepeleri yıldırımlar nedeniyle kurumaya yüz tutarken, asırlarca taşıdıkları tonlarca kar nedeniyle dalları ve tepesi şemsiye şeklini almış. Şapkalı mantarları andıran ağaçlar 1309 hektarlık alana yayılmış. 1995 yılında Doğal Sit Alanı ilan edilen Beyağaç Anıt Karaçam Ormanları, dünyanın en yaşlı ormanlarından biri olduğundan UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne aday gösterilecek. "BÜYÜK ATLAMA" Aynı saatte nehre girdiler Her yıl bütün Avrupa'da düzenlenen "Büyük Atlama", Türkiye'de de Hasankeyf'ten Burdur'a, Samsun'dan İzmir'e yaklaşık 30 noktada gerçekleştirildi. Büyük Atlama'nın amacı bir yandan nehirlerin yaşaması için mücadele verirken bir yandan da nehirlerin bizim için ne kadar değerli ve vazgeçilmez olduğunu hatırlamak. HES'lerin doğaya etkilerine dikkat çeken Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, "Nehirler bizim hayat kaynağımız. Bizler de bu etkinlikle suyla olan bağlarımızı yeniden hatırlamak, suyla bütünleşmek ve onu korumak istiyoruz" diye konuştu. Cüneyt Bitikçioğlu İSTANBUL Denizlerde alarm! 
SERADA ÜRETİM Orkideler kurtuldu Trabzon Teknokent bünyesinde kurulan bir şirket, 4 yıllık bir çalışma sonucu, yabani orkide çiçeklerinden üretilen salep türlerine ait tohumları, özel olarak hazırlanan besi ortamlarında çimlendirerek üretmeyi başardı. Projeye danışmanlık yapan KTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atalay Sökmen, 1 kilo kuru salep elde edebilmek için ortalama 2 bin 600 civarında orkideye ihtiyaç duyulduğuna vurgu yaparak, ''Bu bitkilerin kontrolsüz olarak doğada toplanması sonucu son zamanlarda bazı türlerin sayılarında kritik düzeyde azalma ve hatta tükenme söz konusu olmuştu" dedi. Sökmen, elde edilen kendi ürünlerinin genetik yapılarında bir değişiklik olmadığını da sözlerine ekledi. Denizlerde alarm! 
ROMANYA'YI ZİYARET ETTİ Swank, sokak köpeklerine sahip çıktı Bir Jack Russell cinsi köpeği olan ünlü oyuncu Hilary Swank, "sokak köpeklerini kurtarma projesi"ne destek verdi Oscar'lı oyuncu Hilary Swank Bükreş'te, Viyana merkezli hayvan koruma organizasyonu "Vier Pfoten"ı ziyaret etti. Proje sokak köpeklerinin eğitilerek rehber ya da terapi köpeklerine dönüştürülmesini hedefliyor. Böylece hayvanlar sadece sokaklardan kurtulmakla kalmıyor, çocuklara, ileri yaştakilere ve engellilere hem arkadaşlık yapıyor hem de hayatlarını kolaylaştırıyor. Bir ilkokul, bir yaşlılar yurdu ve öğrenim güçlüğü çeken çocuklara yönelik bir merkezi gezen Swank, sokak köpeklerinin biraz ilgiyle insanlar için ne kadar yararlı olabildiği karşısında çok etkilendi. BAKANLIK DESTEKLİYOR Atıksu tesisi olmayan kent kalmayacak Devletin desteklediği atık su arıtma tesisi hizmeti verilen belediye sayısının yıl sonu itibariyle 555'e çıkması bekleniyor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çevreyi korumak için belediyelere atık su arıtma tesisleri yapılmasına destek veriyor. Bakanlıktan yapılan açıklamada, 2012 yılı içerisinde 21 yeni belediye entegre su projelerinin kapsamına alındığı geçen yılda bu amaçla yaklaşık 23 milyar TL harcandığı belirtildi. Buna göre, 2002 yılında 145 atık su arıtma tesisi ile 3 bin 227 belediyeden 248'ine hizmet verilmekte iken 2012 yılında 412 atık su arıtma tesisi ile 2 bin 950 belediyeden 530'una hizmet verildi. Atık su arıtma tesisi hizmeti verilen belediye sayısının 2012 sonu itibariyle 555'e çıkması bekleniyor. Denizlerde alarm! 
NAYLON POŞETE "HAYIR" "Askıda ekmek" bırakana bez torba Diyarbakır'da düzenlenen ''Naylon Poşete Hayır'' kampanyasının tanıtımı için ekmek fırınında ''ihtiyaç sahibi vatandaşlara askıda ekmek bırakmaları'' şartıyla bedava bez torba dağıtılacak. Dicle Üniversitesi'nce organize edilen kampanyada vatandaşlara bez torba dağıtılarak naylon poşetin zararları ile ilgili bilgi verilecek. Amaçlarının bez torba kullanımını artırmak olduğunu belirten Prof. Dr. Hamdi Temel, fırıncıların yanı sıra pazarlarda ve üniversite lojmanlarında da bez torba dağıtacaklarını belirtti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.