Politik tutkular

Siyaset bilimciler diyor ki; "Demokrasi ile yönetildiğini iddia eden ülkelerde bir kişinin hükmü yoktur... Eğer bir kişi her şeye hükmediyorsa orada demokrasi hiç yoktur..." Peki ne vardır? Diktatörlükten başka bir şey yok... Suriye ve Esad, buna örnektir... Demokrasi; sözde seçim sandıkları, beslenen taraftarların oylarıyla bir ülkeye gelmiyor... Bizde farklı mı? Hayır... Döner-ekmek dağıtarak bu ülkede yüzde 8 oy alan parti liderlerini daha unutmadık... Çünkü, siyasetten geçinen o kadar büyük bir kesim var ki, sürekli siyasetten besleniyorlar... Politik tutkular büyük kalabalıkları esir edebiliyor... * Rusya farklı mı? Putin politik tutkularına esir olmamış mı? Rusya'da babadan oğula geçer gibi iktidar koltukları değiştiriliyor.. Seçim kaybedilse dahi hile yoluyla kazanılıyor... Peki bu neyin kavgasıdır? Para ve güçün... Yani; halka ben daha çok iyi hizmet edeceğimin kavgası değil. * 2003'te savcılar, vergi kaçırdığı iddiasıyla, o dönemde Rusya'nın en büyük özel şirketi olan Yukos Oil'ın başkanı Mikhail B. Khodorkovsky'in peşine düştü. Suçlu bulunan Khodorkovsky Sibirya'daki bir hapishaneye atıldı ve Yukos iflas etti. Daha sonra ise devlet şirketi olan Rosneft, Yukos'un hisselerinin çoğunluğunu ele geçirdi. Khodorkovsky ise mahkemede diyor ki; "Savcılar, gerçek üstü iddiayı ispatlamaya çalışıyor." İftira ederek itirafçı durumundan dolayı tahliye olan adam ise durumu özetliyordu; "Hayat eskiden pahalıydı, yaşamak ucuz... Artık bugünlerde hayat ucuz, yaşamak pahalı." Demokrasiden uzaklaşıldıkça, bir arada yaşamak zorlaşıyor... Ötekileştirme başlıyor... Politika, halkları bir arada yaşatabilmek sanatıdır... Artık kamplara bölme sanatı haline getirilmiştir... Politik tutkular yüzünden ülkeler kan gölüne çevrilmiştir... İslam âlemi huzursuz ve mutsuz... Silahlar, politik tutkular yüzünden susmuyor...