Pusula kaybedilmişse...

Ramazan şenlikleri adı altında yapılan çılgınlıklara her yıl bir yenisi daha ekleniyor ve gittikçe çılgınlaşıyor... Devletin televizyonu dahi pusulasını kaybetmiş... Sultanahmet Camii'nin bahçesine kadar gelip dayanmış çılgınlık... İftar programı adı altında; klarnetçi, kemancı, kanuncu, davulcu, defçi, zilci, udcu toplanmış ve şarkıcının biri de elini kulağına götürmüş, efkârlandıkça efkârlanıyor... Neymiş efendim? Dini musiki imiş... İlahi okunuyormuş... Musiki ile Allah'ı arayıp bulmak ve aşka gelmek modası son yüz yıldan beri bu ülkenin gökyüzüne birileri tarafından sinsice üfleniyor... Pusula kaybedilince herkes döndüğü yeri kıble zannediyor... * Birbirlerini şişleyenler dergahından, sopalarla yollara düşenlerin kervanından ve ateş üzerinde yürüyen deliler diyarından, cinci ve büyücü hocalardan bugünlere kadar geldik... Gazete köşelerinde, televizyonlarda ve radyolarda ilahiyatçılar veya ilahiyatçı geçinenlerin verdiği fetvalar milleti aydınlatmaktan çok aklını karıştırmaktan başka bir hizmete vesile olmuyor... Birileri 'fazla oruç tutuyoruz, üç aylar da yok, kandil de' diyor... Birileri 'serum ve iğne gıda amaçlı olmadığı için oruç bozulmaz' diyor.. Birileri de 'sarhoş olmayacak kadar şarap içmekte mahzur yoktur' fetvası diyor... Din bezirganlarına artık her köşede rastlanıyor... Ve lakin kimse bir şey demiyor... İngilizlerin dini bozmak için casus göndermesine artık gerek yok! * Yani sol bir iktidar hükümette olsaydı, inanıyorum tepkiler daha büyük olacaktı... Milli Şef dedikleri İnönü bile camilerin bahçelerinde çalgıcılar eşliğinde ilahi söyletseydi kimler neler söylemezdi... Camilerin bahçesine çalgıcıları koyup ilahi söyletmenin İslamiyetle ve iftarla ne ilgisi var? Oralar konser salonları mıdır? Hoparlör hastalığının şarkıcılarda olduğunu biliyorduk ama artık toplumun her kesimine bulaşmış... İnsanın kendi sesinin kendisine hoş gelmesi bu hastalığa yakalanmanın ilk belirtisidir... Camilere sandalye koyarak başlayan süreç her geçen gün şenlik adı altında çılgınlaştırılıyor... Böyle giderse önümüzdeki yıl çalgıcılar ve şarkıcılar ilahi çalıp ilahi söylüyoruz adı altında camilerin içine kadar girecek... Sonra her yer sandalye ve sıralarla doldurulacak... Pusula kaybedilmiş bir kere...