Felsefenin Cazibesi!

A -
A +

Hanımefendinin, Sevgili Muammer Erkul'un "Su Gibi" yazısını "Mevlana'nın Su Felsefesi" diye yayınlaması zaten ironik. Ama altına "Veysel Eroğlu'na teşekkür" notu koyması daha da ironik. Demek ki Sayın Bakan da, Sayın yazar hanımefendi gibi okudukları ve çok beğendikleri bir yazının internet bataklığından gelmesini fazla umursamıyorlar ve altındaki imzaya hemen itibar ediyorlar. Tamam, Muammer'in yazısı Mevlana Hazretlerine yakıştırılacak kadar güzel ve hiçbir imanlı yazar Mevlana Hazretlerine benzetilmekten bizar olmaz. Ama neticede gazetedeki köşende yayınlayacaksın "Acaba" demeden. Adını da "Su Felsefesi" koyacaksın. İslamiyetle felsefeyi yanyana getirmeye çalışanlar, dinin düşünerek müdahale edilebilir bir alan olmasını isteyenler... Neyse... Bu yazı Mevlana Hazretlerine ait değil mesajları üzerine de "Nerden bileyim, Veysel Bey yollamış, biz de yayınladık" yollu savunma yapacaksın; "Aaa ne güzel, demek Mevlana Hazretlerine yakıştırılacak kadar güzel yazan biri var!" diye sevinip şaşırmak yerine. Anlaşılıyor ki, Hazreti Mevlana'ya da, gerçek yazara da, yazdığınız gazeteye de ve okuyucularınıza da saygınız yok. Hatta asistanınıza da... Madem köşenizi emanet edecek kadar güveniyorsunuz, bari arkasında durun! Felsefe yapmayın. *** Aslında önüne sonuna hiçbir değerlendirme ve yorum yapılmadan kullanılan iktibaslar biraz yaz rehavetinin, biraz Ramazan istirahatinin eseridir. Başka zamanlarda ise yazar yorgunluğunun. İş kazası her zaman olabilir. Önemli bu kazayı yok saymama saygısıdır. *** Şimdi en azından bilhassa Mevlana Hazretlerine atfedilen her yazıyı enine boyuna incelersiniz. Çünkü her yazı "Su Gibi" ve her yazar Muammer gibi "Gel ne olursan ol..." diye çağırmaz adamı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.