krampon

SADRİ ŞENER; "Burak düşüşte dedim dedim inanmadınız... Ne oldi?..." ... "KENDİMİ BURAK'tım, gerisi geldi" başlığını atan gazeteci, ligin ikinci haftasında sezonu açtı... ... ELLİ YIL SONRA tarihte bugün; "Beşiktaş'ın kurtuluşu!..." ... AYKUT KOCAMAN'dan oynanan kötü futbola açıklama: "Kazanırken düşündüren bir takım yaptık..." ... ÇATLADIKAPISPOR; aynı anda 5 bin değişik tezahüratla Guinness rekorlar kitabında... bizimkiler... Serdar okula giderken kaldığı bir dersten torpil bulduk... Bir süre sonra, "Ne oldu" diye sorduk, "Abi sorma... Hocadan sınavda çıkacak soruları aldım ama yine kaldım" dedi... "Nasıl oldu" dedik, anlattı; "-Hoca soruları verdi... Ama cevapları vermedi..." xxx Nami Abi Antalya'ya tatile gitmek için yola çıkmış... Tabii bayramda köprü ücretsiz olduğu için saat 12.00'yi bekleyip yola çıkmış... Trafik kilitlenince arabadan inip 6 saat çimlerin üzerinde uzanmış... 3 liralık köprü parasını vermemek için bayramı hasta, üstelik 200 lira serum parasıyla kapatmış... söz der ki; "-Sevip ağlamak istiyorsanız kalbinizi, ağlayıp sevmek istiyorsanız aklınızı kullanın..." (...Açılış konuşmasını yaparken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) tuzaktan kumanda (...SHOW TV - Magazin) MUHABİR: Hiç üç çocuk babası gibi durmuyorsunuz... Hakan Ural: Zaten iki çocuğum var... Xxx (...TV 8 - Telegol) ERMAN TOROĞLU: Şimdi biraz ağır konuşacağım... SERHAT ULUEREN: Hocam şimdi ters bir şey söyleme de... ERMAN TOROĞLU: Bugün Söylerim Serhat... Bugün engel olma bana... Xxx (...BEYAZ TV - Beyaz Futbol) RASİM OZAN: Orta hakem suçu olmadığını söylüyor hocam?... AHMET ÇAKAR: Bülent Yıldırım'ın vücudundaki kıl sayısı kadar maç yönettim ben... hayata dair Aşkın doğurduğu istek... Yani bütün yüzyılların şairlerinin dinlenmeden sayısız biçimlerde dile getirdikleri ve bir türlü tüketemedikleri gibi, hakkını da veremedikleri bu istek... Kaynağını bireyin günlük gereksinimlerinde ve yoksunluklarında bulamaz... Sevilen varlığın elde edilememesinden doğan acı için de durum aynıdır... Bu mutluluk da, bu acı da; kendi amaçlarının gerçekleşmesi konusunda yerine başka bir şey konulmayacak bir fırsatı ele geçirmiş olduğunu kavrayan ve bunun hem kazanılabilir, hem de kaybedilebilir olduğunu bilen tür ruhunun çırpınışlarıdır... Yalnızca türün sınırsız bir hayatı vardır ve bundan ötürü, sınırsız bir istek duyan, sınırsız bir doygunluğa erişen ve sınırsız acı çekebilen şey, yalnız tür ruhudur... Ama tutkulu aşkta, bütün bunların, ölümlü bir insanın yüreğine sıkıştırılmış olduğunu görüyoruz... Öyleyse, bu çeşit bir gönlün, neredeyse patlayıp dağılacak gibi olmasına ve içine dolan sonsuz zavallılık ile sonsuz coşkunluğu dile getirecek sözü bulamayışına şaşırmamak gerekir... (...Schopenhauer) TEMEL'iN YERi Evin efendisi, kısa bir süre önce ayrıldığı evine telefon açıp, bahçıvan Temel'e sormuş: -Nasıl her şey yolunda mı?... "-Yolunda... Yalnız, küreğin sapı kırıldı onu tamir etmeye çalışıyorum..." -Neden kırıldı?... "-Köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, bu yüzden..." -Nee!... Köpeğim öldü mü?... "-Havuza düştü öldü..." -Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; nasıl havuzda ölür?... "-Ama havuzun suyu boşalmıştı, betona çakıldı..." -Daha havuzu yeni doldurtmuştum... Neden boşalttınız?... "-Biz değil itfaiyeciler boşalttı... Çünkü evdeki yangını söndürmek için ilâve suya ihtiyaç duydular..." -Evde yangın mı çıktı?... "-Evet efendim... Annenizin vefatı dolayısıyla çok sayıda insan geldi... Bir sigara izmaritinden kâğıtlar, ardından da perde tutuşmuş... O kalabalıkta farkına varamadık..." -Annem nasıl öldü?... Sapasağlamdı... "-Haklısınız... Biz de şaşırdık ama, babanızın ölümüne dayanamadı..." -Yahu hiç pozitif bir haber yok mu?... Bunaldım... "-Olmaz olur mu?... Var... Geçen gün siz AIDS testi yaptırmıştınız ya... İşte onun neticesi pozitif çıktı..." bir film diyaloğu "-Benim tanıdığım insanlar içinde sevgiyi tadanlar daha az korkuyorlar..." (...Meksikalı filminden)