Krampon

A -
A +

TÜRKİYE Badminton Federasyonu tarafından organize edilen "U17 Balkan Badminton Şampiyonası" biletleri karaborsaya düştü... "zauri" ... SÜLEYMAN Hurma: "Hahaha biz Furkan'ın parasını Amrabat transferinden çıkartmıştık zaten.." "tlgkls" ... ÖMER Üründül: "Şimdi Levent'cim Meğreyleşin bölgesinde Selçuk oynuyor, o yüzden bu transfer gereksiz..." "sadrisener" ... TÜRK futboluna kim ne kadar katkı sağladı yarışmasında, Alex ile Gökmen Özdenak çekişirken, Serhat Ulueren bu yıl da dereceye giremedi. "nistelrooy" >> tuzaktan kumanda (...TV 8 / Bay Tahmin) MURAT ÖZARI: Fikret, gece buzdolabına gidiyor musun? FİKRET ENGİN: Her gece... MURAT ÖZARI: Ne yapıyorsun her gece?... Çalışıyor mu diye mi bakıyorsun?... FİKRET ENGİN: Yok... Tatlı yiyorum... MURAT ÖZARI: Ne tatlısı yiyorsun?... FİKRET ENGİN: Tulumba yiyorum... MURAT ÖZARI: Ohhh yarasın... Şerbetli şerbetli... E ya tatlı yoksa?... FİKRET ENGİN: O zaman çocukların püsküvütlerini yiyorum... >> (...Acil durum konuşmaları ) EMİN: Ben dişlerimi dominant yaptırmak istiyorum... ... TALİP: Dümdüz git, iki litre ilerde yine sor... ... MURAT: Taş yerli yerinde ağırdır... ... NECMETTİN: İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar sırnaşa sırnaşa... ... HÜSEYİN: Park Time iş buldum... ... ERCAN: "Haysberg"in görünmeyen tarafı... ... ALİ: Kör ölür "maden" gözlü olur... >> hayata dair Bir daha karşılaşmamacasına ayrılıyoruz... Senden başka kimseyi sevmeyeceğimi bilmelisin: Ruhun olanca hazinesini, gözyaşlarını ve umutlarını senin uğrunda tüketti... Seni bir kere sevmiş olan kadın; başka erkekleri küçümsemeden edemez... Onlardan daha iyisin diye değil, yok canım!... Ama senin yaradılışında kendine özgü bir şey var, gururlu, esrarlı bir şey... Ne söylersen söyle, alt edilmez bir güç var sesinde... Hiç kimse senin gibi durmamacasına sevilmek isteyemez: Kimsede kötülük bunca çekici değildir... Kimsenin bakışı böylesi bir mutluluk vaat edemez... Kimse üstünlüğünden bu derece ustalıkla yararlanamaz... Üstelik kimse gerçekten senin kadar mutsuz olamaz... Çünkü kimse; kendini, aksine inandırmaya bu kadar çaba göstermemiştir... (...Mihail Y. Lermontov) >> TEMEL'iN YERi Temel birkaç yıl sonra Almanya'dan dönmüş... Havaalanında amcaoğlu Dursun karşılamış... Arabaya binip köylerinin yolunu tutmuşlar... Köy yoluna saptıklarında camdan dışarısını seyretmekle meşgul olan Temel gözlerine inanamamış... 10 kilometre ile giden arabanın yanından bir tavuk bunları ok gibi sollamış... Temel şaşırmış ama bir şey diyememiş... Az daha gitmişler, bu sefer arabanın öbür yanından aynı şekilde tavuğun biri bunları neredeyse 120 kilometre hızla sollamış... Bu durum 3-4 kez tekrarlanınca Temel dayanamış ve sormuş; -Ula Dursun... Bu tavuklar neyin nesidir?... "-Bunları biz yetiştirdik... Üç ayaklı tavuklardır, bunlar böyle olur..." -Deme la?... Biz bunları Almanya'ya satalım... İyi para kazanırız... Peki bunların lezzeti nasıldır... Etleri lezzetli midir?... Dursun başını kaşımış ve cevap vermiş; "-Ben nerden bileyim, hiç yakalayamadık ki..." >> söz der ki; "-Kötü huylar eleğin üstünde kalan çakıllar gibidir... Eninde sonunda görülür..." (...İnsanlara ışık tutan müthiş S.Ö.Z.leri) >> bir film diyaloğu "-Birisi hakkında gerçeği öğrenmek istiyorsan, muhtemelen o kişi gerçeği sorman gereken en son kişidir..." (...House filminden)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.