4+4+4 ile kamuoyu provoke edilmek isteniyor!

A -
A +

17 Eylül Pazartesi günü başlayacak olan yeni eğitim yılıyla birlikte uygulamaya girecek olan 4+4+4 eğitim sistemine geçişte yaşanan bazı problemler, birtakım ideolojik ve marjinal sivil toplum örgütlerince istismar edilerek, kamuoyu provoke edilmek isteniyor. 4+4+4'ün ideolojik karşıtları itiraf etmelidirler ki, 8 yıllık kesintisiz eğitim, İmam hatiplerin önünü kapatmak için alelacele çıkarılmış baskıcı, antidemokratik bir dayatmaydı. 8 yıllık kesintisiz eğitim Türkiye'ye çok şeyler kaybettirdi. 28 Şubat'ın pedagogları gençlerin önünü kapattı. Meslek okullarının önünü kapatanlar, esnaf ve sanatkârın insan kaynağı olan çıraklık müessesesine darbe vuranlar, bu ülkeye en büyük kötülüğü yapanlardır. 4+4+4 ile Türkiye, ihtiyaç ve şartları doğrultusunda demokratik, bilimsel ve pedagojik bir eğitim sisteminin altyapısını hayata geçirmiş olacaktır. Toplumun büyük bir bölümünün 4+4+4 eğitim sistemini desteklediğine, sendikal çalışmalar ve ziyaretler esnasında sıkça şahit oluyoruz. Kimi partiler, siyasileşmiş dernekler, odalar, etnikçi-bölücü sendika ve kuruluşlar yanlış ve asılsız iddialarla, vehim ve vesveseden ibaret sloganlarla toplumda karmaşa ve karışıklık çıkarmak istiyor. Geçmişte 28 Şubat'ın pedagogluğuna soyunmuş olan cuntacı azınlıklardan örülmüş marjinal örgütler; dünyadaki eğitim hareketlerinden habersiz, teknolojik gelişmelerin eğitime aktarılmasına kapalı ve statükocu yaklaşımlarla Türk eğitim sistemini, çağdaş eğitim sistemlerinden ayrıştırmışlardır. Birçoğu eğitim sistemimizi katleden sorumlulardan oluşan bu örgütlerin faşizan baskıları ve yaygaracı tavırları, eğitim sisteminin partizanca tavırların sergilendiği bir alan hâline dönüşmesine zemin hazırlamıştır. Marjinal yapıların iddia ettiği gibi, 4+4+4 eğitim sistemi, "çocuk işçi, çocuk gelin, cinsiyetçi, asimilasyoncu ve dinci" eğitim anlayışını getirmez; çocuklarımızın okullaşmasını ve eğitim sürelerini daha da artıracak. 12 yıllık mecburi eğitim sistemi; gençlerin önünü açan, yeni ve büyük Türkiye'nin yolunu aydınlatan bir projedir. 4+4+4'e karşı olmak demek; siyasi hırs, intikam ve politik takıntılarla, eğitime pedagojik değil, ideolojik düzlemde bakmak demektir. 4+4+4'e karşı olmak demek; çocukların etik, moral ve dinî değerlerini öğrenmesini ve pekiştirmesini, kutsal kitabını ve Peygamberini tanıma isteğini, ana dilini öğrenme talebini görmek ve duymak istemiyorum demektir. 4+4+4 eğitim sistemine karşı olmak demek; demokratik, pedagojik, özgürlükçü, eşitlikçi, halkçı ve aydınlanmacı eğitim sistemini istemiyorum demektir. Bu önemli adıma karşı çıkanlar; İmam hatip mezunlarının ve meslek liselilerin önündeki katsayı engelinin kalkması, kılık kıyafet yasağının kaldırılması, Kur'an-ı Kerim kursları ve İslam ülkelerindeki üniversitelerden mezun öğrencilerin diploma denkliği konularında atılan müspet adımları içine sindiremeyenlerdir. Oysa 4+4+4 devrimi; Türk eğitim sisteminin ihtiyaç ve şartları doğrultusunda, bilimsel ve pedagojik bir sistemin altyapısını hayata geçirmiştir. Son yıllarda yapılan reform çalışmaları; eğitim sistemimizi hedef ve strateji yokluğundan, günü kurtarmaya dönük geleneksel eğitim reformlarından, eğitimi istatistiksel göstergelere hapsetmekten kurtaracak ve uzun vadede eğitimin kalitesini artıracak adımlardır. 4+4+4 ile; ezberci, sınavcı ve dershaneci eğitim sisteminin zamanla bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve nitelikli bir form kazanacağını herkes bilmelidir. Gürkan Avcı >> Optik sektöründe kan kaybı devam ediyor Optisyenlik müesseseleri, TC Sağlık Bakanlığının gözetim ve denetiminde çalışan, özel meslek kanunu olan, çok önemli bir sağlık mesleğidir. 4600 gözlükçü/optisyen ve 20.000 çalışanı ile 100.000 kişiye varan aileleri bu sektörden geçimini sağlamaktadır. 4600 gözlükçünün tamamına yakını SGK ile sözleşmeli gözlükçüdür. Sektörümüz, yıllardan beri sosyal güvenlik kurumları hak sahiplerine ve devlet memurlarımıza hizmet vermektedir. Aylarca parasını tahsil edemediği dönemlerde dahi hizmetini aksatmamış, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmiştir. Toplam sağlık giderlerinin içinde, yüzde birden daha az bir pay almaktayız. Sektörde, bir optisyenlik müessesesi günde ortalama 5-7 adet reçete yapabilmektedir. SGK'nın bugünkü fiyatları ile her reçete (cam+çerçeve+işçilik) 8.5 ila 40 TL arasıdır. Toplam günlük satış 200.TL, 20 iş günü=aylık 4.000 TL'dir. Bu rakamların, sektördeki küçük bir iş yerinin yıllık giderini dahi karşılayamayacağı ortadadır. Bunun sebebi, halen 11 Şubat 2004 tarihli Resmî Gazete ile yayınlanan BUT fiyat listesindeki fiyatlar ile hizmet vermeye devam edilmesidir. 2004 Ocak ayından bugüne, enflasyonun genel toplamı % 42.23 olmuş, kümülatif toplamda ise bu oran %70'i bulmuştur. 2004'ten bu yana, sosyal güvenlik kurumlarının birleşmesini, SGK'nın kurumsal yapısının ve yasasının oluşmasını, sözleşmelerimizin yenilenmesini ve nihayet Sağlık Uygulama Tebliğini (SUT) sabırla bekledik! 30.01.2008 tarihinde satın aldığımız gözlük çerçeve fiyatlarına 3 $ fon geldi, 28.08.2008 tarihinde çerçevede hak ediş süresi 2 yıldan 3 yıla çıkarıldı... 29.09.2008 tarihinde SUT yayınlandı, beklentilerimize cevap bulmak yerine, çerçeve fiyatlarının 40 TL'den 30 TL'ye düşürülmüş olduğunu, cam fiyatlarının da 2004 yılından beri değişmediğini gördük. Bu tebliğde bilgimiz, birikimimiz, emeğimiz yok sayılmıştır. Verdiğimiz hizmetin küçük bir parçası olan gözlük-çerçevede, Çin Halk Cumhuriyetindeki fiyatının baz alınması yanlıştır. Sağlık hizmeti veren bir meslek, yedek parça satan bir meslek gibi değerlendirilmemelidir. İlgililerden ve uzmanlardan oluşan bir komisyonla fiyatlandırmanın yeniden yapılandırılmasını talep ediyoruz. Taylan Küçüker > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.