Başçavuş ve general

A -
A +

Geçen gün aklıma şöyle bir fantezi geldi: Gönüllü bir generalle bir başçavuş bulsak.. Bir hafta müddetle kıyafetlerini değiştirip, tanınmadıkları bir kışlaya bir resmi yazıyla gönderilseler.. Ve kendilerine denilse ki; - Bir hafta müddetle sen başçavuş gibi davranacaksın, sen de general gibi.. Bir haftanın sonunda yaşadıklarınızı, duygularınızı, intibalarınızı bize rapor edeceksiniz. Ben, çok hoş hatıralarla döneceklerine inanıyorum. En önemlisi eğitim denen şeyin ön kabulsüz ve darasız (net) ağırlığı ortaya çıkar. Onlar fantezimi gerçekleştirip notlarla dönseler ben o notlardan akademiye ders kitabı hazırlarım. Sizin oğlan nerede okudu? Artık gençlerin çoğu sadece lisans eğitimi ile yetinmiyor, yüksek lisans yapıyor. Yine çoğu iyi derecede yabancı dil biliyor. Yine çoğu bilgisayardan lazım olduğu kadar anlıyor. Bu vasıflar dün meziyetti, bugün ne işe yarıyor? Uluslararası ilişkiler okuyan bir genç adam tutup bir de master yapsa günlük hayatında ona katkısı ne oluyor. Kamuda çalışıyor olsa kademesi derecesi yükseliyor, maaşına üç beş kuruş ilave oluyor.. Özel sektörde ne işine yarıyor? Özel sektörde yükselmesine yaramıyor. Bir avantaj da sağlamıyor. Yaptığı iş her ne ise diğerlerine göre onu bir adım öne de geçirmiyor. O zaman bir işe yaramıyor diyeceğim, iddialı olacak. Daha hâlâ birçok sektörde sivrilen insanlar..ister işin sahibi olsun, ister çalışanı aldıkları lisans eğitiminden, master derecesinden farklı işler yapıyor. İyi borsacılar arkeolog.. İyi tekstilciler inşaat mühendisi.. İyi lokantacılar edebiyatçı.. Alınan eğitimle başarılı olunan işler örtüşmüyor. Eskiden diploma aksesuardı, şimdi yüksek lisans ya da doktora aynı işi görüyor. Mevzuat izin verse ben çok iyi hukukçuların da diğer dallardan diploma alanlar içinden çıkacağına inanıyorum. Veterinerler de öyle. Öğretmen de öyle. Demek istediğim şu: Üniversiteler insanları hayata hazırlamıyor. Rekabette avantajlı hale getirmiyor. Kamuda işler bir tarafıyla yazılı mevzuat üzerinden yürüdüğü için avantaj oluyor gibi görünüyor.. Ama o avantaj hizmet verdiklerine bir fayda sağlamıyor. ... KPSS de ideal elemanı seçmeye yaramıyor. Torpili önlediği söyleniyor.. Torpili önlemek eşit dağıtmak mı, eşit toplamak mı? Yukarıdaki örneğin mantığını devam ettirirsek aslında işe yarayan eleman belki de KPSS'de düşük puan aldığı için personel olma şansını kaybeden filan adam. Vasıflı adam yetiştirmenin yolu bu değil. Usta çırak ilişkisine benzer bir ilişki.. Her neyi öğrenmek istiyorsa bilen adamın yanında diz çökecek. Diplomalar buna da engel oluyor. Kırılan elin, kolun, ayağın yanlış kaynadıktan sonra kırılıp tekrar kaynatılması kadar zor..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.