krampon

A -
A +

AZİZ Yıldırım'lı %100 Futbol programından Güntekin Onay aralıksız 15.22 saniye konuşarak Guinness rekorlar kitabına girmeye hak kazandı... "baydogustanofsayt09" ... AZİZ Yıldırım: "Bu bir şike davası değildir. Başka bir davadır işte, adı konamaz..." "Otomatik Pelegrini" ... SON zamanlarda mutsuz olan Fabregas içini döktü: "Ne olur geri dön Peeeep, sensiz yapamıyoom Peeeep..." "Taha" ... AVCI yakın çevresine itiraf etti: "İlk maçta Selçuk İnan arkamda olduğu için görmedim, görseydim kesin oynatırdım..." "srknzsy" >>> tuzaktan kumanda (...FOX / Su Gibi) EVLENECEK ADAM: Yalnız evlendiğimizde bulaşıkları elde yıkayacağız... EVLENECEK KADIN: Nedenmiş o?... EVLENECEK ADAM: Ben çamaşır makinesinde yıkanan bulaşıkları sevmiyorum... UĞUR ARSLAN: Çamaşır makinesinde yıkananları biz de sevmiyoruz da, bulaşık makinesinde yıkanabilirler?... SONGÜL KARLI: Tamam ya, ben alırım size bir bulaşık makinesi!.. >>> ayaküstü Aziz Yıldırım'ı; onu haklı kılacak bir garip ön yargıyla dinlemeye çalıştım... Resmen taraf tuttum... Ama mantığım bana ihanet etti... Çünkü kendini savunurken neye güvendiğini şöyle anlattı Yıldırım; "-Kanuna göre şike sayılması için her iki takımın yöneticisi bağlantı kuracak, sonra her iki takımın yöneticisi araya menajerleri sokarak oyuncularla anlaşacak..." Yani siz rakip yöneticilerden habersizce gidip oyuncularla anlaşırsanız, ya da teşvik verirseniz şikeden sayılmıyor demeye getiriyor... Daha açığı; şike denen nane kanunda, "Ekinler yeşermiş" diye tarif edilmediği için şike yapmamış sayılmalıymış... Yanlış anlaşılmasın; ben bugüne kadar futbol adına yaşadığım heyecanların hepsini geri aldım... Bundan sonrasının peşindeyim... >>> hayata dair Çoğu insan kendilerini mutsuz eden şartlarda yaşıyor ve gene de bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar... Çünkü güvenli, rahat, rutin bir hayata şartlanmış durumdalar... Huzur veriyor gibi görünse de, insanın içindeki maceracı ruh için kesin olarak belirlenmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum... İnsanın yaşama arzusunun özünde macera tutkusu yer alır... Hayatın keyfi yeni deneyimlerdedir... Bu yüzden sürekli değişen bir ufuktan daha büyük bir keyif olamaz... Her yeni gün, yepyeni bir güneşin altında doğabilir... (...Barney Stinson) >>> bizimkiler EMİN: Yaa o da bir şey mi; ben küçükken serçeyi güvercin yavrusu zannediyordum... SERDAR: Haaa... Neyin yavrusu ki?... >>> Temel'in Yeri Temel ilk defa uçağa binmiş, uçakta dışarıyı en iyi görebileceği koltuğu hayli aramış, bulmuş ve oturmuş... Biraz sonra adamın biri gelip "Kalkar mısınız?.. Orası benim koltuğum" demiş nazikçe... "Git be başımdan" demiş Temel sinirlenerek, "Buraya önce ben oturdum!" Adam "Tamam ülen" demiş bu sefer kızarak; "-Uçağı sen uçur o zaman... Manyak..." >>> itiraf reyonu (...isim: mehmed yavuz ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor) İkiz yeğenlerim Alperen ve Alparslan ailece yemek yerken televizyondaki bir dizide anne babanın boşanması ile ilgili bir sahne olmuş... Annesi sormuş, "Biz ayrılsak hanginiz benimle kalmak ister?..." Alperen anne baba sevgisinde zirve yapan şu soruyu sormuş; "-Bilgisayar kimde kalacak?..." (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) >>> Bir Film Diyaloğu "-İyiler kaybeder, iyi taraf hep kaybeder... Çünkü iyiler adil dövüşür..." (...Once Upon A Time filminden / Emine Tokluoğlu gönderdi) >>> söz der ki; "-Unutmak zor gelmez, unutmak zorunda olmak dokunur insana..." (..."Aklıma sardım seni" şarkısı eşliğinde ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.