Parazitli eğitim üzerine

A -
A +

Bir ülkede eğitim kenara bırakılmış, yerini sınav maratonu almış ve dershaneler okulların bin adım ötesine gitmiş ise mesele bir 'dağ' hâline gelmiş demektir... Asıl yanlışlığı yıllar önce ÖSYM yaptı... Ya da sınav sistemi ve tekniğine uygun ek ders uygulaması başlatmayan Milli Eğitim Bakanlığı yaptı... Sonuçta, ÖSYM'nin sınav, yani test tekniğini adaylara öğretebilmek maksadıyla yola çıkan dershanelerin bugün geldiği durum ortada... Başbakan Erdoğan'a, üç yıl önce canlı yayında dershaneler hakkındaki fikrini sorduğumda çok net bir şekilde demişti ki; -Dershanelere karşıyım... Kapatılması gerekirse kapatacağız... Ya da eğitime farklı bir boyutuyla kazandırmayı düşünüyoruz... Aradan üç yıl geçti ve Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde bir kez daha fikrini söyledi; -Dershaneleri bir yıl içinde kapatacağız! Başbakan Erdoğan'ın bu fikrinden vazgeçmemesini takdirle karşılıyoruz... Çünkü dershane sayısı bu ülkedeki okul sayısına denk düşüyor... Gençler iki yıl dershaneye gidiyor, veliler yaklaşık 20 bin lira para ödüyor... Sonuçta işe yarar bir sertifika bile verilmiyor... Oysa başka bir genç iki yıl meslek yüksek okuluna gidiyor ve üniversite mezunu sayılıyor... İşte çarpıklık da burada... * "Dershaneler, Türk eğitiminin parazitleridir. Öğrenci velilerinin alın teriyle kazandığı yüzlerce milyarlık bir rant, dershaneler tarafından paylaşılmakta ve eğitimde fırsat eşitliği zedelenmektedir" diyen eski Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Celal Güzel bir yazısında bu hususta şunları belirtiyor; - 1988'de Millî Eğitim Bakanı iken, dershanelere ilk olarak karşı çıkmış ve kapatılmaları gerektiğini savunmuştum. Tabiatıyla dershaneciler de aleyhime kampanyalar başlatmışlardı. Hattâ 1989'da bakanlıktan gitmemde dershane lobisinin de rolü olduğu iddia edilmişti. Bakan Güzel şu önemli uyarılarda bulunmayı ihmal etmiyor; - Her derece okullarda ve yüksek öğretime girişte 'sınav sistemi' kaldırılmalıdır. Sınav sistemi varken dershaneler kaldırılamaz. Dershanelerin özel okullara çevrilmesi doğru bir tercihtir. Ancak, bunun gerçekleştirilebilmesi için çok ciddî bir teşvik sisteminin uygulanması gerekir. Bekleyip görmekten başka çaremiz yok!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.