Rekabetçi siyaset

A -
A +

Bir ülkenin dış politikasını yönetebilmek için çok ince çizgilere ihtiyaç vardır... 33 yıl ülkeyi, yani bir zamanların Osmanlı Devleti'ni idare eden Sultan II. Abdülhamid Han'ın hizmetleri her geçen gün ortaya çıktığında yönetimde uyguladığı siyasetini de anlamış oluyoruz... Gazeteci dostum Hakan Akpınar'ın kaleme aldığı Son Sultan adlı eserinde Sultan II. Abdülhamid Han'ın derin devletle olan kavgasını detaylarıyla okuyunca insanın kafası nereden nereye geliş hikâyemizi daha iyi anlıyor... Gazeteci Hakan Akpınar'ı geçtiğimiz Cuma akşamı TGRT HABER'deki Baş Başa programıma konuk ettiğimde yaklaşık iki saat boyunca bu kavganın ayrıntıları üzerinde durduk ve bugünkü yapılan kavganın adını koymaya çalıştık... Baş ucu bir esere imza atan Hakan Akpınar dostumuzu bir kez daha tebrik ediyoruz... * Akpınar kitabında ilginç bir not aktarıyor; "Lorelei Vapuru'nda Sultan II. Abdülhamid Han damatlarıyla sohbet eder ve son üç yılda olan biteni öğrenmeye çalışır... Sürgünde geçirdiği üç yıl içerisinde kendisinin en çok şaşırdığı Balkan Savaşı'dır... Uzun yıllardan beri kendi içlerinde kavga eden Balkan halklarının ortak bir cephe kurarak Osmanlı'ya savaş açmalarına hayret etmiştir... Çünkü bilir ki, Bulgarlar, Rumlar'ı sevmez... Sırplar hiçbiri ile geçinemez... Hele Karadağlılar çok daha başka bir millettir... Nasıl olmuştu da bu düşman kardeşler Osmanlı Devleti'ne karşı birleşebilmişlerdi? İşte bu sorunun cevabını arıyordu Sultan II. Abdülhamid Han ama aldığı cevaplardan pek memnun olmuyordu ve damatlarına diyordu ki; -Bu milletler yaratılışta bile birbirine dargın yaratılmışlardır!" Yani, Sultan Balkanlar'da kendisinin uyguladığı 'rekabetçi siyasetin' terk edilmesinde büyük bir hata olduğunu belirtir... * İşte o rekabetçi siyaseti terk ettiğimiz günden beri hemen her yerde varlığımızı kaybedip, arkadan hançerlenip eve dönüşün yolunu tuttuk... Ve bugünkü sınırlarımıza çekildik... Görüyoruz ki, bu sınırları dahi bize bugün çok görenler yıllardan beri terörle oyalamaktadırlar... Yani, sıfır sorun siyaseti ideal bir yöntem ama günümüzün acımasız ekonomi ve menfaat çarkında bu güzel duygulardan oluşan ideal ezilip kayboluyor... Yıllar önce Balkanlar ve Arap dünyasında arkadan hançerlenerek eve gönderilen Osmanlı Devleti'nin uğradığı hezimeti unutmayalım... İşte bugünkü tablo; İran, Suriye, Rusya, Irak ve dahi Filistin ve hatta İsrail dostluk çemberini kurmuş ve üzerimize de PKK'yı salmaya devam ediyorlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.