Majestelerinin balyozu ve sapı

A -
A +

Balyoz neyin davası? Deniliyor ki, darbeye teşebbüs edenler vardı. Bunlar bir vesile ile gün yüzüne çıktı. Haklarında dava açıldı. Memleket artık eski memleket değildi. Biz zaten çok zamandır tam demokrasiye geçmek istiyorduk. Demokrasilerde darbeye teşebbüs suçtur. Bunlar da bu suçu işledi. Haklarında dava açıldı, mahkeme de uzuuuuuun celseler sonunda bir karara vardı. Böyle diyenlerin bir de öbür tarafı var.. Onlar, deliller düzmece diyor, mahkemeler adil karar vermedi, diyor.. Usûle riayet edilmedi diyor.. İtiraz ediyor olsalar da konuyu aynı şekilde ele alıyorlar. Suç, suçlu, hukuk, adalet.. husumet.. Böyle bakınca ister istemez şöyle bir beklenti oluşuyor: Keser döner sap döner, devamı da nasılsa işte.. Hesap döner sıra bize gelir.. Acaba meseleye bir de şöyle bakılabilir mi: Balyoz bir husumet davası değil. Yani bir taraf öbür taraftan intikam alıyor değil. Yine saçmalamış demezseniz, bu işin tarafları Türkiye'de de değil. Zaten bizim demokrasimiz, cuntacılarımız kimsenin derdi de değil. Artık herkes kabul ediyor. Bu ülke dönüşecek.. Değişecek.. Cek cek değil, dönüşüyor, değişiyor. Ordu içinde bu değişime ve ordunun gelecekteki rolüne engel olacağı, ayakbağı olacağı varsayılan zihniyetin (kötü veya iyi demiyorum) tasfiyesi gerekiyor. Bu işler emir komuta ile olmuyor.. Böyle oluyor. Önce kamuoyu hazırlanıyor. Sonra darbeciliğin kötülükleri anlatılıyor. Sonra kamuoyu dalgalandırılıyor. Ben mahkemenin tesir altında kaldığını da düşünmüyorum. Mahkeme, önüne konan delillere bakar. Kamuoyundaki dalgalanmadan etkilenmemek zaten mümkün değil. Mevzuyu dallandırmadan devam ediyorum: Konuya böyle bakınca yeterli savunma, eksik delil, hasmane tutum vs. anlamsız kalıyor. Muhtemelen temyiz aşamasından sonra konu küllenecektir. Karar bozulacak, yeniden ele alınacak, bir iki sene de öyle gidecek.. O arada atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacak. 12 Eylül işinden zaten bir şey çıkmaz.. O da psikolojik destek harekâtı gibi bir şey.. bu tarz faaliyetlerde kamuoyu hem hassas hâle getirilir hem de hassasiyeti dikkate alınır.. Ergenekon işine gelince temel itibariyle onların sobelenmesi, teşhir edilmesi de aynı kapıya çıkıyor. Sistemi bir ağaç gibi düşünürseniz ağacı besleyen köklerden biri.. Kök kesildi. Hukuki dolambaçlara muhtaç değil. Yarın yeni ağaç dikilecek, yine kök salacak.. Onun köklerine de Ergenekon değil de mergenekon denir belki.. Mergenekonun hizmet edenleri, amacı farklı olur. Çok karalar bağlayacak bir manzara yok. Mağdur gibi görünenleri ajite etmekle bu konuda varılacak bir yer de yok. Kendilerini saltanat rolüne bu kadar kaptırmasalardı yeni şartlara uyumları daha kolay olurdu. Geçişler hep acılı sancılı olur.. bu yine en hafifi.. Epidural anestezi uygulanıyor. Balyozun sapı başka ellere geçecek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.