İtiraf reyonu

(...isim: çotanak ...şehir: istanbul ...yaş: otuz sekiz) Geçtiğimiz Cuma akşamı evde hanım, annem ve babaannem hep beraber oturmaktayız... Orduspor-G.Saray maçının özetlerini; kumandayı elime geçirerek onlara da zorla seyrettiriyorum! Maçın hemen başındaki Hasan Kabze'nin "Röveşata" golü görülür... Ben golün güzelliğiyle bağlantılı olarak "Röveşata işte bu" diyerek bir yorum yaptım... Televizyonda bu güzel golün birkaç kere tekrarı gösterilirken de şu açıklama yapılır; "-Röveşata; futbolcunun kaleye sırtı dönükken topa havada vurmasına" denir... Futbol terimlerini öğrenmesi için de hanıma; "-Röveşatanın ne olduğunu anladın mı" diye sorulur... Zamanında fanatik babasının evindeyken birçok maç izlemek (!) zorunda kalan hanımın verdiği cevap, bayanların futbol kültüründe (!) ulaştığı zirvelerden biri olsa gerek; "-Ben bugüne kadar "Röveşata"yı ünlü bir futbolcunun ismi diye biliyordum..." (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) tuzaktan kumanda (...FLASH TV - Ne Çıkarsa Bahtına) STÜDYODAKİ KADIN: Programda arayacağım dedi, sonra hiç aramadı... STÜDYODAKİ ADAM: Sinem Hanım çok yoğun çalıştım hafta içi... SİNEM YILDIZ: Bir telefon açmak ne kadar sürer ki?... Bir dakikadan bile az, 90 saniye filan... krampon FLAŞ... Çatladıkapı da şike yapmış!... Çatladıkapıspor Başkanı Hayrullah Ğ: "Şike yaptığımız anlaşılmasın diye maçı 6-0 kaybettik..." (...Birlik7) ... SEMİH Şentürk; twitter'daki Necip Fazıl modasına uydu; "Ne hasta bekler sabahı... Ne taze ölüyü mezar... Ne de şeytan bir günahı... Yedek beklediğim kadar..." (...Swarthy) ... MADDİ kaynak bulmaya çalışan Beşiktaş yönetimi, Akaretler'deki kulüp binasını kiraya vererek eve çıkma kararı aldı... (...Ömer_Ce) söz der ki; "-Sürekli kendini anlatmak, bir gizlenme biçimidir..." (...Haftanın son sözü olduğu için pek önemsemediği müthiş S.Ö.Z.leri) hayata dair Çocukluk ve yaşlılık birbirine benzer... Her iki durumda da, değişik nedenlerle, insan oldukça savunmasız olur; Bedenimizin çevresinde görünmez bir zırh oluşması ergenlik döneminde başlar... Bu zırh bu dönemde oluşur ve ergin hayat boyunca kalınlaşır... Gelişimi biraz da incininkine benzer, yara ne denli büyük ve derinse, çevresinde oluşan zırh o kadar güçlü olur... Ama sonra zamanla, çok uzun süre giyilen bir giysi gibi en çok kullanılan yerlerinden yıpranır, dikişleri atar ve ani bir hareket sonucu yırtılır... Başlangıçta hiçbir şey fark etmezsin, zırhının hâlâ seni sıkıca sardığını sanırsın, ama bir gün birdenbire, aptalca bir şey karşısında bir çocuk gibi sebebini bilemeden ağlamaya başlarsın... (...Susanna Tamaro) TEMEL'iN YERi "Kendimi iyi hissetmiyorum doktor" demiş adam doktor Temel'e "-Beni bir muayene etsen..." Temel uzun süren tahlillerden sonra, "Durumun pek iç açıcı değil" demiş, "-On günlük bir ömrün kalmış senin..." "On gün... On gün... Ne yapabilirim bu on gün içinde doktor" diye sormuş adam çaresizce... "Valla... Ben çamur banyosunu öneririm" demiş doktor Temel... -Çamur banyosu mu?... İyi gelir mi?... "Pek değil" demiş Temel, "-Ama hiç olmazsa cildini şimdiden alıştırırsın..." bizimkiler Cemil Abiyle ufak bir tartışma yapan Osman Abi, olayı kahkahaya şöyle taşıdı; "-Hububat rekoltesi düşük herif sen de..." ... İsmi saklı bir arkadaşın büyük oğlu evden çıkarken "Baba anahtar kapının altında" diye not bırakmış gitmiş... Notu da görünsün diye sehpanın üstüne koymuş... ... Satranç turnuvasına giden Serdar, tahtayı dizen çocuklara soruyor; "-Hani zarlar nerede?..." bir film diyaloğu "-Dün gece annem bana bir fotoğraf verdi, yarısı yoktu... Söylemek istemedim ama benim hayatımın da bir yarısı yok..." (...All About My Mother filminden)