Bataklığın kenarında...

A -
A +

Denilir ki; -Biz çocukken, yollar bozuktu, musluklar bozuktu, ziller bozuktu, paralar bozuktu ama adamlar sağlamdı... Lakin kaç nesil öncesinin çocukları olduğunu bilemiyoruz... Ama herkesin çocukluğuna uygun bir söz ve daha da ötesi; değişim modası altında; yollar değişti, musluklar değişti, ziller değişti, paralar değişti ve hatta iktidarlar değişti ama kötülükler ve bozukluklara imza atan adamlar hiç değişmedi... Adam kelimesinin tarifi anlamsızlaştırıldı... O kadar ucuzlaştırılmış ki; cadde ve sokaklarda kısaca kalabalıkların dolaştığı her yerde karşımıza bira markasına ait bir slogan çıkıyor... Bira markası kendisini tanıtırken şu sloganı kullanıyor; -Adam gibi bira! İçildiğinde adamları 'adamlıktan' çıkarttığına şahit olunmasına rağmen, bu slogana karşı gelinmiyor... Yeşilay ise yaptığı son anketi açıklıyor; -Türkiye'de 200 bin kişi alkol, sigara ve uyuşturucudan ölüyor! Uyuşturucudan ve bunlara bağlı trafik kazalarında ölenlerin sayısını da eklersek yılda üç yüz bin gibi bir rakama ulaşılıyor... Ve hükümet kapalı yerlerde sigarayı yasaklayan kararıyla önemli bir adım attı... Ancak alkol için açık ve kapalı alan fark etmiyor... Kim nerede bulursa içiyor... * Bataklığı kurutmak yerine sineklerle savaşmayı tercih ediyoruz... Tıpkı, terörle mücadelemizin öyküsüne benziyor! Geçmiş yıllarda; gelir olsun, hazine dolsun mantığıyla alkol ve sigara fabrikalarını devletin kendisi kuruyor ve işletiyordu... Devlet daireleri dahil her yer dumanlı hava sahası gibiydi... Mafya ise; yabancı markaları kaçak yollardan getirerek büyük paralar kazanıyordu... Devlet, alkol ve sigara fabrikalarını özelleştirdi... İthaline de izin verdi... Daha sonra PKK kaçak yollardan ucuz sigara ve alkol ticaretini başlattı... Buna petrol, çay, baharat ve başka ürünler de dahil... Adına da sınır ticareti deniliyor... * Bir yılda sigaraya giden para; 20 milyar dolarmış... Ve neden olduğu hastalıklara giden para ise 30 milyar dolar imiş... Geçen yıl 'dumansız hava sahası' uygulamasıyla sigarayı bırakanların sayısı; 2 milyon 200 bin kişi... 14 milyar lira ise tasarruf edilmiş... Lakin, kaç milyon kişinin de sigaraya ve alkole başladığı bilinmiyor... İthal ettiği ürünleriyle bir ülkenin bütün adamlarını ve adam olacaklarını zehirleyen, hasta eden firmalardan kimse hesap sormuyor... Şirketler, ürünlerini 'adam' yerine koyarken, devlet ise ürünleri kullananları 'hasta' diye tarif ediyor! Bağımlılıklarla mücadele ederken herkesin gözden kaçırdığı bir nokta var... Neden, sigara ve alkol ithalatına yasak getirilmiyor ve kota konulmuyor? İşte bataklık burası... Biz ise bataklığın kenarında avlanmaya devam ediyoruz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.