Yeni Yasama Dönemi

İktidar partisi kongresini yaptı. Bugün MYK toplanacak ve genel merkezde kimin hangi göreve geleceğine karar verecek. İlçe-il teşkilatları yenilendi. MYK yenilendi. Bugün de parti yönetimi yenilenecek. Geriye bakanlar kurulu kalıyor. Sayın Başbakanın bakanlar kurulunda da 'bugün-yarın' mini bir revizyon yapması bekleniyor. Genel seçimlere kadar herhalde bir de yerel seçimlerden 3-5 ay önce bir revizyon yapılır. AK Parti yeni yasama yılına tüm bu değişiklikleri yaparak ve morali yüksek bir biçimde giriyor. Yeni yasama yılı başladı. Bu yasama yılında toplumun Meclis'ten ve hükümetten üç temel konuda beklentisi var. Yıl sonuna kadar yeni anayasanın yazımı ve bu yasama yılında bitirilmesi temel beklenti. İkinci beklenti Kürt sorunu ve bu sorunu istismar ederek taban ve yandaş bulan terör sorununun çözümü. Üçüncü beklenti de ekonomide yakalanan başarının sürdürülmesi. Ben buna Suriye-İran ve Irak'la ilişkilerin normalleştirilmesini de ekliyorum. TBMM çalışmaya başladı. Siyasi parti liderleri ilk grup toplantılarını yaptılar. Özellikle CHP liderinin kullandığı üslupla bu Meclis'ten herhangi bir konuda uzlaşma çıkması zor. Yeni anayasa konusunda BDP ile MHP taban tabana farklı düşünüyor. AK Parti referandumla kabul gören 26 maddelik anayasa değişikliğinde geriye gidilmesini asla kabul etmiyor. Oysa CHP, anayasa değişikliğinde yargı ile ilgili yapılan düzenlemelerin iptalinden yana. Yani uzlaşma zor. Yıl sonuna kadar uzlaşma sağlanamaz ise AK Parti, MHP ile bir uzlaşma sağlayıp toplumun önüne getirecek. Terörle mücadele konusunda hükümetin tek başına başarılı olması zor.Terör bizim milli bir sorunumuz. Sadece iktidar partisinin değil hepimizin ortak sorunu. Bu sorunun çözümünde muhalefet partilerinin iktidar partisiyle kamuoyu önünde ortak hareket etmesi lazım. Kapalı kapılar ardında varsa söyleyeceklerini söylemeliler.Bu devletin ortak bir mücadele politikası olmalı ve kamuoyu önünde herkes bu politikaya uygun davranmalıdır. Siyasi partilerimiz terör konusunu iç politika malzemesi yapmaktan vazgeçmedikleri sürece hükümetlerin tek başına çözüme ulaşmaları zor. Terörle mücadelenin güvenlik boyutunda hükümet başarıya ulaşır ama işin diğer boyutlarında diğer siyasi partilerin, sivil toplumun, diğer devlet organlarının ve medyanın desteği şart. Terörle mücadelede başarısızlık sadece iktidarın başarısızlığı ile izah edilemez. Eğer başarısızlık varsa bunda iktidar partisi kadar diğer siyasi partilerin de sorumluluğu vardır. Ümit ederim yeni yasama döneminde hiçbir konuda uzlaşamayan siyasetçiler en azından ülkemizin bu can yakıcı, en temel sorunu konusunda uzlaşırlar.