Alevilerin istismarı

Geçtiğimiz Pazar günü Alevi yurttaşlarımız Ankara'da buluşup "eşit yurttaşlık hakları" için miting yaptılar ve eşit yurttaşlık için Anayasal güvence talep ettiler. Yürüyüş yapmak, miting düzenlemek hem Anayasal bir hak, hem de demokraside hak aramanın medeni yolu. Ancak mitinge katılan bazı provokatörler polise saldırıp kenti savaş alanına çevirdi. Kent mobilyalarına zarar verdi. CHP maalesef her zaman yaptığı gibi Alevi vatandaşlarımızın mitingini kullandı ve mitingi partinin siyasi şovuna dönüştürdü. "Ali'siz Alevilik" isteyen bazı çevreler Başbakan'a miting vesilesi ile ateş püskürdü. Oysa şimdiye kadar hiçbir Türkiye cumhuriyeti Başbakanı, Tayyip Erdoğan kadar Alevilerin, Kürtlerin ve muhafazakârların sorunları ile ilgilenmedi. AK Parti iktidarı Alevi yurttaşlarımızın sorunlarını çözmek için ciddi çalışmalar yaptı. Yiğidi öldür ama hakkını ver. Bugüne kadar hangi hükümet bu ölçüde ve çapta bu sorunların üzerine gitti, vakit ayırdı? Ayrıca Aleviler medeni insanlardır. Yıllardır tüm tahriklere rağmen şiddete bulaşmamışlardır. Ancak Pazar günü mitinge sızan provokatörlerin yaptıkları düşündürücü. Alevi dernekleri ve Alevi kardeşlerimiz tahriklere karşı uyanık olmalıdır. Hak aramak için polise saldırmak, cam-çerçeve indirmek ve kenti savaş alanına çevirmek gerekmiyor. Ayrıca Alevi yurttaşlarımızın yerinde olsam, hiçbir gösteri ve mitingime siyasi partilerin girmesine ve orada şov yapmalarına izin vermem. Siyaset yıllarca Alevileri kullandı; CHP, Alevi yurttaşlarımızı ve onların duygularını yıllarca istismar etti. Ben onların yerinde olsam CHP'lilere sorardım: "Buraya hangi yüzle geliyorsunuz. 'Cumhuriyeti ve devleti biz kurduk' diyorsunuz. Hem kurarken, hem de kurduğunuz günden bu yana bizim için ne yaptınız?" 1950'lere kadar tek parti dönemi ile Türkiye'yi yöneten CHP, Dersim'i bombalamaktan öteye Aleviler için ne yapmış? Birçok camiyi kapattıklarını biliyoruz ama kültürel maksatlı da olsa bir tane 'cemevi' açtıklarını da bilmiyoruz. Siyasi görüşünü paylaşmayabilirsiniz ama Sayın Tayyip Erdoğan'ın Alevilerin, Kürtlerin sorunlarının çözümüne harcadığı enerjiyi, gösterdiği samimi yaklaşımı CHP dahil hiçbir Cumhuriyet hükümeti göstermemiştir. Yeter artık kullandırmayın kendinizi. Nasıl ki BDP ve PKK bazı Kürt kökenli vatandaşlarımızı kullanıyorsa aynı şeyi Alevilere yönelik olarak maalesef CHP yapıyor. >> Tezkere barışı getirir Suriye ile Türkiye arasında yaşanan gerginlikte hükümet bir yandan sabırlı ve soğukkanlı davrandı, diğer yandan da Türkiye'nin caydırıcılığını korumaya çalıştı. Uçağımız düşürüldü sabrettik. Ancak o zaman Esad rejimini ikaz ettik; "Angajman kuralları değişti. Sınır ihlali olursa Türkiye en sert tepkiyi verecek" dendi. Devlet olarak aldığınız bu kararın arkasında durmaz iseniz, bunun gereğini yapmaz iseniz devlet ciddiyetinizi kaybedersiniz. Şamar oğlanına döndürürler sizi. Gelen vurur giden vurur. Sınır ötesi tezkere dahil hükümetin aldığı tedbirler bence savaşa değil barışa hizmet eder. Esad gibi giderayak ne yapacağı belli olmayan, batarken herkesi kendisi ile birlikte batmaya zorlayan bir diktatöre anladığı yöntemle karşılık vermek doğru bir tercihtir. Keşke CHP, Suriye politikamızı eleştirmeye harcadığı enerjiyi halkına bomba yağdıran Esad diktatörünü iknaya-durdurmaya harcasa daha iyi yapardı. Baas rejimi Suriye halkını katlediyor, koca bir ülkeyi harabeye çeviriyor. Bizim solcuların gıkı çıkmıyor, tezkere Meclisten geçince "Savaşa hayır" pankartları ile sokağa dökülüyorlar. Suriye'de ölenlerin sayısı neredeyse 30 bini geçti yaklaşık yüz binlerce kişi evini-ocağını-ülkesini terk etti. Neredeydiniz bunlar olurken? Tabii ki savaşa hayır ama kirli bütün savaşlara hayır.